Salı günü TBMM'de "toplantı yeter sayısı 276."
TBMM Başkanı Köksal Toptan kürsüye çıkacak.
"Aşağıya" bakacak.
Salonda "276' nın bulunduğunu" görürse...
"Çoğunluğumuz var, oturumu açıyorum" diyebilir.
Ama "bunu" yapmayacak.
***
Ya ne yapacak?
Salon tıklım tıklım dolu olsa bile Köksal Toptan "isim okutarak yoklama yaptıracak."
Meclis'te kaç kişi olduğunu "tutanağa geçirtecek."
Neden mi?
***
Köksal Toptan:
- Hiçbir tartışmaya gerek kalmasın.
***
Sonra "seçime" geçilecek.
Gül seçilince...
Köksal bey "sonucu ilan edecek..."
Sonra da "sayın Cumhurbaşkanı'nın yemin etmesi için oturuma bir saat ara veriyorum" diyecek.
***
Bu bir saatlik arada, TBMM'deki görevliler "devletin resmi protokolünde ismi olanları" arayacaklar:
- Efendim, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak size daha önce davetiye gönderilmişti... Bugün şu saatte sayın Cumhurbaşkanı yemin edecek... Sayın TBMM başkanı size bildirmemizi emrettiler.
***
Bu arada Köksal Toptan "ya bizzat Abdullah Gül'e gidecek..."
Ya da bir "başkan vekili."
"Cumhurbaşkanı seçildiği" Gül'e resmen bildirilecek. Ve "buyrun yemin törenine" denilecek.
***
Dün Köksal beyle "bunları" konuşurken...
Söz "törenden" açılınca...
Sorduk:
- Son günlerde birkaç törene katıldınız... Askerlerin devir teslim törenlerine... Nasıldı?
- "Çok güzeldi" dedi:
- Çok güzel mesajlar verildi... Uygar ve demokratik Türkiye' ye yakışan törenler ve söylemler oldu.