Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Güle güle Sayın Cumhurbaşkanım

Günlerdir "eski Cumhurbaşkanları" ile Ahmet Necdet Sezer'i kıyaslıyoruz.
"Şu Cumhurbaşkanı'na benziyor" diyebilmek için.
Ama Sezer'in "stili" öyle farklı ki...
"Şuna benziyor" denebilecek hiçbir yanı yok.

***

Çankaya'ya çıkmadan önce "yargıçtı."
Yargıçlık yıllarında "halkın içinde değildi."
Çankaya'ya çıkınca "değişim için kendini zorlamadı."
"Olduğu gibi" göründü.
"Göründüğü gibi" oldu.

***

Sezer "halkın içinde değildi" ama...
"Halktan biriydi." "Tipik bir memur tavrı" sergiledi.
Yüksek hakimken bile "markete gidip, evin peynirini bizzat alan bir" Sezer.
Çankaya'ya çıktıktan sonra da "kırmızı ışıkta duran, alışveriş merkezini gezen" Sezer.

***

Sezer'i "tek cümleyle" anlatmak istesek, acaba "ne" diyebiliriz.
Galiba şunu: "Kendi doğrusunda direnen adam."

***

Kendi doğrusu, gerçekten doğru olmayabilir.
Ama onun tavrı "benim doğrum bu, eğilmem bükülmem, kimseye de taviz vermem."
Tabii "doğrularını kamuoyuna anlatabilirdi."
Ama "böyle bir vizyonu" da olmadı.

***

Kim ne derse desin "halk, Sezer'i beğendi."
"Üslubunu, karşı çıkışlarını" benimsedi.
Sağ kesimin "kemikleşmiş bir kitlesi" ile sağda olmayan "bazı aydınların" dışında, toplumun büyük kısmı "Ahmet Necdet Sezer'i sevdi."

***

Ve Sezer "bu haliyle, tavrıyla, üslubuyla" kendisinden sonra gelene de "ağır bir miras bıraktı."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA