Beren'inki olmadı da, işi büyüten Ertuğrul'unki oldu mu?.
Hayatta en kızdığım şey, bilmece gibi yazılan, söylenen şeylerdir. "Okurunu bilmece çözmeye zorlama" diye telefon ettiğim çok olmuştur, meslektaşlarıma..
Sadece bilmece olsa iyi.. Bir de töhmet altında bırakma..
Beren Saat bir Fransız dergisine "Bir televizyon kanalı yöneticisinin tacizine uğradım" demiş..
Ertuğrul Özkök de köşesine hem de dişi, manşet yapmış, daha da tahrik ederek..
"Elle taciz eden kanal yöneticisi kimdi, onu hiç merak etmediniz mi?." Etmeyene de "Edin" diyor, yani.
Peki Beren'in ve Özkök'ün bu sözleri ile kaç kanal yöneticisi şüphe altında kalıyor?.
Dava etsen "Yarası olan gocunur" diyecekler.
Susup otursan "Sükût ikrardan gelir" bu defa da Ne olacak peki şimdi?.
Beren o ismi derhal, ama derhal açıklamalı..
"Mücadelemiz sessizlik yeminini kırmak" diyen Beren üstelik, konuşmak zorundadır!.