Oyun Atölyesi, malum, karşı tarafta. O korkunç akşam trafiğine karışıp Anadolu yakasına geçmeyi hiç sevmiyoruz. Dolayısıyla oyunlarına gidemiyor, bu yakaya geçmelerini gözlüyoruz. Onu da her zaman yakalamak mümkün olmuyor. Yeni oyunları Shakespeare Müzikali bir geceliğine Enka tiyatrosuna gelince, hemen üzerine atladık. Ve doğrusu tiyatronun ne olduğunu bize yeniden hatırlatan çok keyifli bir gece geçirdik. Bu aslında tümüyle bir müzikal oyun. Ustanın çeşitli oyunlarından seçilmiş ve başta Haluk Bilginer, bir avuç uzman tarafından çevrilmiş metinlere, Tolga Çelebi akıcı müzikler bestelemiş. Her türden müzik var: Balad, alaturka, rock, hatta arabesk kıvamı bile var! Sahnedeki oyun ise müzikalin yanı sıra pandomim, ortaoyunu, hatta sirke uzanıyor. Arkada yedi kişilik bir orkestra çalıyor. Önde ise Haluk Bilginer ve ona eşlik eden dört genç kız. Evrim Alasya, Selen Öztürk, Zeynep Alkaya ve Tuğçe Karaoğlan'ın isimlerini özenle yazmalıyım: Öylesine kıvrak, matrak ve enerjikler ki... Ayrıca Kemal Aydoğan'ın yönetimini, Bengi Günay'ın dekor-kostümünü de övmeliyim. Ama illa da Haluk Bilginer. Onun muhteşem oyunculuğunu ne kadar özlemişiz! Bebeklikten yaşlılığa insanoğlunun tüm dönemlerini oynuyor, dram kesiyor, komedi yapıyor, şarkılar söylüyor. Alpay'ı andıran sesiyle öyle güzel de söylüyor ki... Ama o aslında söylemiyor, söyler gibi yapıyor diye de düşünebilirsiniz! Shakespeare Müzikali, görülmeyi hak ediyor.