Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Türkçe öğretmeni Abiye (!)

Eminim siz de rastlıyorsunuzdur. Benim etrafımda "Türk Malı Lisanı" konuşulmaya başlandı. Birinin canı mı sıkıldı, isyan edesi mi geldi? Hemen narayı patlatıyor: "Yitir yaaa!.." Ortalıkta Abiye gibi omzunu titreterek gülenlerden ise geçilmiyor. Bu arada Binnur Kaya'nın "mikemmel" oyunculuğu her türlü takdiri hak ediyor. Kadın sürekli bir "yetenek taşkını" halinde... Oyunculuğu; gözlerinden, kulaklarından fışkırıyor adeta... Bilirsiniz, "deha" ile "çılgınlık" arasında çok ince bir sınır vardır. Günlük hayatta bu kadar çekingen, bu kadar utangaç, bu denli konuşmaktan kaçınan biri, sette bambaşka bir ruha bürünüyor. Binnur Kaya'nın durumu gerçekten de "incelenmeye" değer... Abiye'yi ekran fenomeni haline getiren sebeplerden biri de eğip, büktüğü kelimeler, içinden çıkılmaz hale getirdiği deyişler ve üzerinden adeta silindirle geçip, dümdüz ettiği atasözleri... Şimdi burada popülizme esir düşüp, "Amanın da, gidiyor caaanım Türkçemiz" diye feryat figan eyleyecek değilim. Hatta tam tersini düşünüyorum. Abiye'nin yanlış söylediklerine beynimizde doğru karşılıkları bulup, "Türk Dili Jimnastiği" yapmamız bile mümkün. Özellikle ebeveynler, bu dizinin karşısına çocuklarıyla birlikte oturup, Abiye'nin yanlış söylediklerinin doğru karşılığını arayarak, aile içinde minik bir "Kelimenin Gücü" yarışması bile yapabilirler. İşte Abiye'nin son bölümdeki yanlış konuşmaları: Haydi bakalım, bulun doğrularını: "Düpe gündüz, çiçeği koynunda, her koyun kendi bacanağıyla basılır, hem suçlu hem üçlü, el mi yaman ben mi yaman, esin kalınız!.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA