Peşimde tintin eder! Nedir? Gölgeee... Bu saçma girişten sonra gidişimi açıklama zamanı geldi. Önümüzdeki hafta burada olamayacağımı siz pek kıymetli okurlarıma bildiriyorum. Sonra 'Ayşe pabucu yarım, e hadi yaz da yazını okuyalım' demeyin.

İNŞALLAH DE KIZIM!
Yüksek müsaadenizle yıllık iznimi kaptığımla uzaklara gidiyorum. Yedi yıldır kaç kere yıllık izin kullanmışımdır? Bir ya da iki. Hadi bilemedin, en fazla üç. Hele bir hafta sahalardan uzaklaştığım görülmemiştir. Ama her şeyin bir ilki vardır. Bu kez yıllık iznimi tatil için değil iş için kullanıyorum. Hatta siz bu satırları okuduğunuzda ben New York uçağına binmiş, havada olacağım... Tam bu esnada annemin ruhu bilgisayarın tuşlarını ele geçirir; "İnşallah de kızım, inşallah..." Tamam anne, rahat bırak beniii! İnşallah!

SATC DİYARINDAN...
Aman da maşallah! Peki benim domates suyum nerdeee? Bu domates suyu ve uçak ikilisini de hâlâ çözebilmiş değilim ya neyse. Özetle; kısmetse, uçağımız Lost olup düşmezse, tost olup Harlem'de başımıza bir iş gelmezse, dönüşte size süprizlerim olacak. İki klip ve vizyona bugün girecek 'Sex and The City 2'nin diyarından çiziktirdiğim yazılarla karşınızda olacağım. E canımız Ajda Pekkan ve Serdar Ortaç barıştı, Cahide gitti Nahide açıldı, Hülya Avşar sezonun ilk bikinili pozunu verdi... Artık gönül rahatlığıyla gidebilirim buralardan. Bekleyin! Sadece bir hafta yokum.