İstanbul Kültür ve Sanat programları öyle yüklü ki bu sezon, sinemaya, en sevgili hobime çok az vakit ayırabiliyorum..
Yılın tartışmalı filmlerinden Danışman/ Counselor'a (Aslında Avukat demek) nihayet gidebildim.
Film Amerika'da eleştirmenler tarafından beğenilmemiş, seyirci de onlara uyunca, gişe de yapmamıştı.
Bizim eleştirmenler de Amerikalı meslektaşlarına katıldılar. Film bizde de beğenilmedi.. Ama ben gitmeyi kafama koymuştum. Nasıl koymam..
"Michael Fassbender, Brad Pitt, Javier Bardem, Penolope Cruz, Cameron Diaz gibi bir dev kadro.. Ridley Scott gibi defalarca Oscar adayı olmuş bir yönetmen, Cormac Mc Carthy jr. gibi Pulitzer ödüllü bir yazar, ödüllü senaristten nasıl nasıl kötü film çıkar" diye merak eder insan.. Ben de ettim.. Gittim ve bayıldım..
Tamam, filmin temposu ağır. Tamam, filmde diyaloglar çok ve uzun.. Ama bakın, sinemadan çıkarken aklıma gelen "Bu filmin senaryosunu nasıl bulurum" oldu. Edilen laflar o kadar güzel ki.. Öyle yaşam felsefesi dolu ki.. Kaçırdığınız, unuttuğunuz her lafa üzülüyorsunuz.. Filmde herkes filozof.. Kokain kartelinin acımasız başkanı dahil..
Öte yandan..
Aksiyon filmi değil.. Ama öyle çarpıcı üç sahne çekmiş ki Ridley Scott, unutulmaz..
Birisi, olayı anlatan Javier Bardem'in ifadesi ile, "Seksi olmak için çok jinekolojik" dediği Cameron Diaz'ın, Bardem'in arabasının ön camı ile seviştiği sahne.. (Aynen öyle, yazdığım gibi.. Nasıl olduğunu filmde görürsünüz..)
Öbür ikisi, bugüne dek sinemada gördüğüm en çarpıcı iki mafya infaz sahnesi..
Yani McCarthy'nin durgunluğunu üç sahne ile çarpmış Scott.. Aslında bu sahnelerin üçünden de fazlası ile rahatsız olacaklar çıkabilir, uyarmam gerek.
Filmin baş oyuncularından Penelope Cruz ile, Javier Bardem özel yaşamlarında evliler. Ama bu uzun filmde, birlikte tek sahneleri yok. Son bir not, onu vereyim size..