Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Kürtaj, suçu engeller mi?

Aybaşı Polisi'nin ne olduğunu biliyor musunuz? Kadınların regl dönemlerini izleyen bir emniyet gücü olabilir mi? Şimdi yok ama eskiden vardı!
Romanya diktatörü Çavuşesku, 1966 yılında kürtajı yasaklamıştı. Hedefi ülke nüfusunu hızla artırmaktı. Halkın 'Aybaşı Polisi' diye alay ettiği hükümet görevlileri, karınlarında şişme gördükleri kadınlara iş yerlerinde gebelik testi yapıyordu. Hamile olanlar kürtaj yapmamaları için takip ediliyordu.
Çavuşesku amacına kısa sürede ulaştı. Doğum oranları hızla arttı. Ancak sorunlar da baş gösterdi. Kürtaj yasağından sonra doğan çocuklar okulda daha başarısızdı. İş bulmakta zorlanıyor, daha fazla suç işliyorlardı.
Sonuç: 1989 yılında Çavuşesku'yu deviren ve neticede idama götüren gösterilerde bu umutsuz ve kırgın kuşak başrolü oynadı.

***
ABD
'li ekonomist Steven Levitt, ' Görünmeyen Ekonomi' (Boyner Yay.) adlı zihin açıcı kitabında yer alan ' Bütün Suçlular Nereye Kayboldu' başlıklı makalesine çarpıcı Romanya örneğiyle başlıyor.
Levitt'in amacı ABD'de 1990'lara kadar yükselen suç oranının birkaç yıl içinde hızla düşmeye başlamasının ardındaki temel nedeni bulmak Medyaya göre bu hızlı düşüşün ardında New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani ile onun becerikli Polis Müdürü William Bratton vardı. Bu ikili, tavizsiz ve yaratıcı önlemlerle suçla savaştan zaferle çıkmıştı.

***
Peki gerçek bu muydu?
Levitt rakamları ayrıntılı bir biçimde inceleyince "Hayır, mümkün değil" demişti, "aldıkları tedbirler nispeten ufak suçlardaki azalmayı belki açıklayabilir ama mesela cinayetlerdeki hızlı düşüşü açıklayamaz." Araştırmasını derinleştiren Levitt çok ilginç bir durumla karşılaştı. Suçta azalma en çok, 1960'ların sonu ile 1970'lerin başında kürtajı serbest bırakan eyaletlerde meydana geliyordu! İstemeden gebe kalan; çocuğuna mutlu, güvenli, müreffeh bir aile ortamı sağlayamayacağını gören kadınlar, o yıllarda kürtaj olmuşlardı.
Kürtaj olan kadınlar, farkında olmadan, geleceğin katillerini, soyguncularını, uyuşturucu satıcılarını daha doğmadan yok etmişlerdi. Eğer çocuklar doğmuş olsaydı Çoğunluğu, sevgisiz ve fakir bir hayat sürecekKötü eğitim alacakİş bulamayacakVe neticede suç örgütlerinin bir parçası olacaktı.
1970'lerin kürtaj kararı, böyle bir gelecek projeksiyonu olmamasına rağmen, 1990'ları suç istatistiklerini belirlemişti.

***
Levitt'in fikri aslında yeni değildi. Eski polis şefi Anthony Bouza, "Kürtajın 1960'ların sonlarından beri bu ülkede uygulanmış tek suç önleyici araç olduğu öne sürülebilir" diyerek bunu çoktan dile getirmişti.
Fikir Levitt'e ilham vermişti ama Bouza'nın da siyasi kariyerine darbe vurmuştu. 1994'te Minneapolis valilik seçimlerine katıldığında, kürtaj karşıtı muhafazakarlar bu laf dayanarak Bouza'yı yerden yere vurmuşlar ve yarışı kaybetmesine sebep olmuşlardı.
Levitt de aynı şekilde hücuma uğradı. Halbuki onun tek derdi, gerçeği ortaya çıkarmaktı, kürtajı savunmak değil "Bize uzak ve zor olan şeyler arasında değil, dokunabildiğimiz veya hissedebildiğimiz şeyler arasında bir nedensonuç ilişkisi kurmaya eğilimliyiz" diyor Levitt ve ekliyor: "Genelde bir uzman, kendi çıkarıilgisi olan bir konuda hakikati ilan ettiğinde ve bunu dayattığında, yanlış nedenleri kucaklıyoruz." Bu yazıyı TV'deki şiddet içeren dizi ve filmlerin, sokaktaki gerçek şiddete yol açtığını sanan sözde uzmanlara ithaf ediyorum!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA