Türkiye'nin 1 numaralı hakemi Cüneyt Çakır Fenerbahçe lehine üç penaltı verdi. Bana göre üç penaltı da doğru; kaleciye gösterilen kırmızı kart da yerinde; hatta üçüncü penaltıda sonradan oyuna girmek zorunda kalan yedek kaleci Özden'e bile kırmızı kart gösterebilirdi.
Fakat bu penaltılar ve Fenerbahçe'nin sürekli galibiyet alması Trabzonsporlular'ı çok öfkelendiriyor.
Aslında penaltılardan çok başka şeyleri söylemeliler. Mesela...
Türkiye Kupası finalini Yunus Yıldırım yönetti. Dünyanın her ülkesinde böyle bir finali o sezonun en formda hakemlerinden birine verirler.
Yani Yunus Yıldırım bu sezonun en formda isimlerinden biri... Ve yine dünyanın her liginde o ülkenin finalinde görev yapabilecek kapasitedeki bir hakemi şampiyonluğa oynayan bir takımın maçına en az bir kere verirler. İşin püf noktası ve sorgulanması gereken yönü bu.
Sezonun ilk yarısı bittiğinde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım Topuk Yaylası'ndan şöyle seslendi: "Geçen sene son maçta kaybettiğimiz şampiyonluğun son maçtaki en önemli aktörü Yunus Yıldırım'dır."
Ve Yıldırımlar'dan Aziz olanın bu söylemi, yine Yıldırımlar'dan Yunus olanını bitiriverdi. 16 maçtır Yunus Yıldırım'ın yönettiği bir tek Fenerbahçe maçı yok. MHK, bunun cevabını bana ve Türkiye'ye vermek zorundadır. Cevap çok açık:
"Aziz Yıldırım'ın şerrinden korkup Yunus Yıldırım'ı F.Bahçe maçlarına veremiyoruz."

ÇAKIR ATANMAMALIYDI!
İkinci bir püf noktası daha var. Cüneyt Çakır değil Türkiye'nin, dünyanın bile 1 numarası olsa hatalarla dolu yönetmiş olduğu Trabzonspor-Gaziantepspor maçından iki hafta sonra şampiyonluk açısından çok önemli olan Fenerbahçe-Ankaragücü maçına atanmamalıydı. Bu, dünyanın her yerinde böyledir. Mesela Kamil Abitoğlu, mesela Hüseyin Göçek, en az Cüneyt Çakır kadar hata yaptıkları maçlardan sonra haftalarca dinlendirildiler. Trabzon-Gaziantep maçından iki hafta sonra Cünelyt Çakır'ın Fenerbahçe-Ankaragücü maçına atanmasının anlamı, zaten omaça çıkarken çok önemli bir psikolojik baskı altında kalması beklenen Cüneyt Çakır'ın adeta diyet ödettirmek için bu maça görevlendirilmesidir. Allah Cüneyt'i korudu. Bana göre üç penaltıda, bazılarına göre de ilki hariç diğer iki penaltıda yüzde yüz haklı. Ya bu penaltı pozisyonları olmasaydı? Ya maç uzun süre berabere ya da Ankaragücü galibiyetiyle gitseydi, Cüneyt ne yapacaktı biliyor musunuz? O da bir insan. Onun da psikolojisi var. Onun da bilinçaltı her sağlıklı insan gibi çalışıyor. Bunları söyledikten sonra Cüneyt'in istemeden de olsa ne tür hatalar yapacağı sporseverlerin takdirindedir.