Olmayacak duaya amin der misiniz? Ben derim. Olsa da olmasa da, gerçekleşme ihtimali çok az olsa da, kimi zaman dua etmek ne güzeldir!
Evet, Şişli Çevre Platformu'nun 'Nefes almak istiyoruz!' sloganıyla başlattığı kampanyaya yürekten katılıyorum. Zaten daha önce de yazmıştım, onun öncesinde de eski Şişli Otobüs Garajı'nın yerine AVM yapılacağı zaman yine karşı çıkmıştım. Bu yöre, yani Şişli-Mecidiyeköy şehircilik açısından boğulmuş bir semttir. Yeşil alanı yok gibidir, nefes alıp yürünecek en küçük boşluğu kalmamıştır. Tek olası çözüm, fırsat düştüğünde kamuya ait büyükçe bir alanı imar yerine yeşil alana çevirmektir. Burada yaşayıp çalışanların bu hakkı yok mu? Onların çocukları da bir beton ormanı içinde büyümenin sıkıntısını yaşamalı mı? Bu kararları alanlar, siz kendi çocuklarınız için bunu ister miydiniz?
Galatasaraylı olmam hiç farketmiyor. Kentin ve halkın çıkarları, kulüpçülük kaygılarının önünde gelmeli. Ayrıca burası artık GS'den çıktı, şimdi devletin malı. Likör Fabrikası'yla birleşecek, genişçe bir park da çıkacak gibi sözlere hiç inanmıyorum. Bunlar günü kurtarmak, tepkileri azaltmak için sunulan kandırmacalar. Kanıtı: Karayolları arazisi için de aynı şey söylenmişti. Şimdi yerinde yükselen Zorlu Holding binalarına bakınız: Yeşil alan bir yana, bir karış yer bile yok!
Aynı şey Ali Sami Yen'de de olacak. Vakit varken, yöneticilerimiz bir kerelik halka kulak verse ve imar yerine kamu yararına öncelik tanısa... Ne iyi olur. Onun için Platform'un pazar günü (yarın) saat 11.00'de Şişli Camii önünde toplanarak yapacağı gösteriye yürekten katılıyorum. Gelemesem bile, beni orada bilin!
Aslında başbakanın beni heyecanlandıran büyük kent projeleri üzerine yazacaktım. Ama bu konu güncel ve acil olduğu için öne aldım. Mimar gözüyle 'çılgın projeler' yakında!