Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kitt'lendiğim otomobil

TRT 1'de yeniden yayınlanmaya başlayan Kara Şimşek dizisi; beni alıp alıp yıllar öncesine götürüyor. Otomobillere aşık bir delikanlı olarak burnumu ekrana yapıştırıp nasıl da soluksuz izlerdim Kitt ve kahraman sahibinin maceralarını...
Peki Kitt bugün Türkiye için üretilecek olsaydı, ne gibi özellikleri olurdu dersiniz?
Haydi sizi fazla uğraştırmayıp kontağı ben çevireyim:
Bir kere mutlaka tüplü olurdu. Benzinin en pahalı satıldığı ülkede öyle maceradan maceraya koşarken 'pompalanmaya' cüzdan mı dayanır? Sahibi Michael Knight mutlaka Kitt'i sarıya boyatır, bir de taksi plakası alırdı. Böylece Kitt 'dünyanın en pahalı arabası' olmayı garantilerdi.
Malum, trafik kazalarında dünya şampiyonuyuz. Bu nedenle Kitt'in konuşan ana bilgisayarında mutlaka 'imam modu' bulunur, ihtiyaç halinde tavan ters dönüp tabuta dönüşür, ön konsoldan çıkan ocak ve tencerede helva kavurma olanağı sunulurdu. (Bagajdan çıkıp 30 saniye içinde kurulabilen mangal sistemini ise yazmaya gerek yok sanırım...)
Seyir halindeyken uyuyan uzun yol şoförlerini uyandırmak için güdümlü su fışkırtma sistemi de daima hazır bekletilirdi. (Aynı sistem, kırmızı ışıkta cama yapışan dilenci, silici ve mendilcileri püskürtmek için de kullanılabilir.)
Aracın güvenlik sistemleri içinde en faydalısı ise; kavga anında beyzbol sopasına dönüşen vites kolu ve levye şeklini alan yan aynalar olurdu.
Alkolmetreyi ve radarı 1 kilometre uzaktan tanıyan 'erken uyarı sistemi' de aracın olmazsa olmazları arasında yer alırdı kuşkusuz. Arkada ise istenildiğinde değişebilen dijital yazı panosu bulunurdu. Sırasıyla 'O Şimdi Asker', 'Babam Sağ Olsun', 'Arabam çeker 10 ton, gönlüm çeker Paris Hilton' yazıları dönüp dururdu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA