Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Şelaleden toz akıyor

Kuzey Ege'den harika anılar ve tarifsiz duygularla döndüm. Assos, Kadırga Koyu, Küçükkuyu, Altınoluk, Güre, Ayvalık, Cunda yine muhteşemdi. Ama iki konuda şikayetim var.
Birincisi; insanların akın akın geldiği Mıhlı'daki müthiş Şelale'nin yolları... Dağın içinden çağlayan akarsunun iki setle inanılmaz bir şelale oluşturduğu, metrelerce derinlikte doğal havuzlara aktığı, etrafı türlü ağaçla bezeli o dünya harikası Şelale, yaz mevsiminin her günü ziyaretçi akınına uğruyor. Ama yolunun hâlâ toprak olması, karşı karşıya gelen iki aracın bile geçmekte zorlanması garibime gidiyor. Alt tarafı bir kilometrelik yolu genişletip üzerine mıcır dökmek bu kadar zor mu? Millet şelalede ferahlayıp kendine geldikten sonra dönüş yolunda yeniden toza bulanıyor. Tatilciye Allah'tan reva mı?
Bir de Ayvalık tekne turlarında ikram edilen balıklardan yana şikayetim var. Papalina veriyorlar. Yani sardalya yavrusu. Hem de öyle bir servis ki, çatlayana kadar yediriyorlar. Bir porsiyon değil, isteyene iki-üç porsiyon. Kalan balığı koca tencerelerle masalar arasında dolaştırıyorlar, "Sıcak balıktan isteyen var mı?" diye... İlk bakışta büyük bolluk ve bereket gibi görünen bu manzara aslında gelecekteki kıtlığın habercisi. Çünkü hayvanları; büyümelerine fırsat vermeden yakalıyorlar. Böyle devam ederse çocuklarımız çok yakında balığı sadece ansiklopedide görecek. Aman diyeyim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA