Cinsel ayrımcılık gibi anlaşılmasını istemem ama bazı aktiviteler, bazı cinslere yakışmıyor. Örneğin; kadınların güreşmesini ve halter kaldırmasını seyretmek gelmiyor içimden. Tıpkı dans yarışmalarında erkeklerin oryantal dansını izleyemediğim gibi...
Huysuz'la Dans Eder misin?' de erkek adayların; gönülsüz olarak yaptıkları oryantal figürler bana göre çok sakil duruyor. Çünkü erkek vücudu, bu dansın kıvrak figürlerini estetik bir görüntüyle sunacak görsellikte değil. Böyle olunca da ortaya estetikten uzak, zorlama ve tuhaf bir görüntü çıkıyor.
Erkeklerin oryantal dansı bu haftanın 'yakışmayan' görüntüsüydü. Peki ya 'yakışanı' hangisiydi?
Engelli balet Mehmet Sefa Öztürk'ün muhteşem dans gösterisi. Bir azim, bir tutku, bir aşk resitaliydi adeta. Kaza sonucu yürüme yeteneğini kaybeden Öztürk, tekerlekli sandalyeye mahkum kalma fikrini tamamen reddetmiş, içindeki dans tutkusunu hayata tutunan bir çengele dönüştürmüştü.
Bana göre bugüne dek yarışmanın en estetik, en duygulu, en anlamlı gösterisi buydu. Figürleri öyle etkileyiciydi ki, şovun sonunda tekerlekli sandalyeyi getirmeseler, engelli olduğunu anlamayacaktım.
Helal olsun!..