Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisinde Mete, Nihal'in babasının kapısına dayanıyor.
O sırada bir doğalgaz kutusuyla buna bağlı boruları fark ediyoruz. Ancak o dönem İstanbul'da doğalgaz uygulaması yoktu.
Belli semtlerde 'havagazı' olarak bilinen uygulama mevcuttu.
Nihal'in babasının yaşadığı gibi bir gecekonduda havagazı şebekesi bulunmasına ise asla imkan yoktu. Olsa bile kutu öyle açıkta bulundurulmazdı. (Beşiktaş'ta oturan rahmetli teyzemlerin evinde havagazı vardı.)
Dizideki bir başka zaman sıçraması ise müfettişlerin Karcı Holding'de yaptıkları inceleme sırasında ortaya çıktı. Müfettişler, Cemile'yi hayali ihracat yapıp haksız vergi iadesi elde etmekle suçladılar. Ancak hatırladığım kadarıyla Türkiye 1983'te Özal hükümeti ile beraber açık ekonomiye geçmiş, 24 Ocak kararları bu konuda belirleyici olmuştu. Hayali ihracat da bu tarihten sonra Yahya Demirel ile halkın gündemine yerleşmişti. Yani 1970'li yıllarda ne hayali ihracat ne de KDV vardı memlekette.