Evvelki gün grup toplantıları vardı. Devlet Bahçeli gene çok öfkeliydi. Acaba bağırınca, daha mı haklı olduğunu düşünüyor. Oysa aksine, bütün bu söylediklerini sâkin bir sesle ifade edebilir. Bahçeli, grup toplantıları ya da Meclis konuşmaları haricinde, son derece zarif ve esprili bir insan. Nedense bu tarafını geniş kitlelerden gizliyor; hep öfkeli bir görüntü veriyor. Milliyetçi bir cenahı temsil ettiği için barış sürecine kızması doğal. Hatta bazı gerçekleri hatırlatması da faydalı. Meselâ, bir Diyarbakır'daki tabloya bakın, bir de, Şırnak'ta şantiyeyi basan ve özel firmaya ait kamyon ve iş makinelerini yakan PKK'lılara... Ya da Mardin'in Nusaybin ilçesinde görevden dönen askeri araca uzun namlulu silâhlar ve roketle saldırı düzenleyenlere... Ayrıca Adana'nın Yüreğir ilçesinde, PKK sempatizanı olduğu ileri sürülen kişiler, caddeyi kapatıp otobüse taş attılar; Ali Köse isimli şoför aracın kontrolünü kaybetti, o sırada bir çocuğa çarptı ve ölümüne sebebiyet verdi. Az daha linç edilecekti. Ağır yaralandı; hastanede. Bir hafta önce de, gene Adana'nın Denizli mahallesinde bir başka taşlı saldırı gerçekleşmişti.
Her şeyin toz pembe olmadığını bu olaylar gösteriyor. Bahçeli'nin olumsuz gelişmelerin altını çizmesi de yerinde bir davranış. Ama keşke biraz daha sâkin olabilse.