Terör tüm yakıcılığı ile gündemdeki ağırlığını koruyor. Sadece Güneydoğu'da veya kırsalda değil, kent merkezlerinde de dehşet saçabiliyor. Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olarak tanımlanan KCK'ya yönelik operasyonlara misilleme yapılırcasına bu kez büyük iller hedef alınıyor.
Peki Ankara'da süreç ne yönde ilerliyor?
Kabinenin farklı isimleriyle konuştukça, terörle mücadelede yeni bir dönemin başladığı iyice anlaşılıyor.
Önceki gün Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'yı büromuzda konuk ettik. Yazıcı, doğru bildiğini sakınmadan söyleyen bir siyasetçi. AK Parti tüzüğünün yazım aşamasında da vardı, teşkilatlarının yapılandırılmasında da. Yani partinin hem siyasi hem de genetik kodlarına hâkim bir isim.
Hayati Bey'le asli sorumluluk alanları olan gümrükleri, hal yasasını, akaryakıt kaçakçılığını, tüketici haklarını konuşuyorduk ki Kızılay'daki bombalı saldırının haberi geldi. Sohbet, ister istemez terör başlığına odaklandı.
***
Bakan Yazıcı, bir tespitte bulundu ve dedi ki: "Değerlendirme yapıyorsunuz... '27 yılda şu kadar güvenlik görevlisi şehit düştü, şu kadar kişi öldü. Bununla bir yere varılamadı. O zaman başka yöntemler uygulamalıyız' diyorsunuz. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nde bu düşünce ile yola çıkıyorsunuz. Bir yere geliyorsunuz. Kırılmalar yaşıyorsunuz. Bu süreçte kırılmalar Habur'da ve 14 Temmuz 2011'de Silvan'da 13 erin şehit edilmesiyle oldu. Devlet olarak, 'Bunu yapınca anlamıyorsunuz. Şunu yapınca yine anlamıyorsunuz. O halde meselenin yeniden kaynağına inmek lazım' aşamasına geliyorsunuz. Artık terör örgütü büyük çaplı eylem koymayacak, eline silah alıp masum insanları öldüremeyecek duruma indirgenecek. Bunun için ya silahı bırakacak ya da silahtan arındırılacak!"
***
Yazıcı'nın, her şeye rağmen koruduğu soğukkanlılığını ve çözüm iradesini de not etmekte yarar var. Bakan diyor ki...
"AK Parti'nin programının temelinde 'demokratikleşme ve zenginleşme var.'
Yani demokratikleşme bir kereye mahsus veya bir süre için konulmuş bir hedef değil. İleri demokratik standartlara ulaşma çabası kesintisiz sürecek. Birileri, 'Benim elimde silah bulunduğu için bazı adımlar atıldı, yatırımlar başladı'
diyorsa, yanılıyor. Önümüzdeki günler bu iddianın doğru olmadığını gösterecek. Ve bu sırada konuşma zemininden uzaklaşılmamaya çalışılacak."
