Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Hesaplanamaz hatalar!...

İlk 45 bittiğinde tabelada üç gol vardı ama daha kaleciler kurtarış yapmamıştı. Derbi kendi içindeki "dikkatli" uyarısını futbolcuların akıttığı terin her damlasında barındırıyordu.
Kurgular; rakibe pozisyon vermemek üzerineydi. Bunun için teknik adamlar takımlarını iyi hazırlamışlardı. İki açık pencere arasındaki "cereyan", duran toplardı. Galatasaray buradan iki gol çıkardı. Fenerbahçe ise bir uzun top zorlamasında Reira'nın hatasından faydalandı. Ülkenin en üst düzey iki takımı, ölü topları "çözüm ortağı" yapıp, gerilim içinden kendine düşen payı bekleyen anlayıştaydı. Çok mu yanlış? Değil. Eğer rakip senden daha fazla hata yaparsa elbette... Aykut Kocaman mümkün olduğunca alanı genişletti. Taç çizgilerine taşıyıp, orada yaklaşmak istedi Galatasaray kalesine. Bu mesafe aralıkları topu Fenerbahçeli oyuncularda tuttu ama Melo'nun da katıldığı defans kalabalığı içinde pozisyonlar arattırdı oyuncularına.
Bekir'in ters kafa vuruşu, Christian'ın gereksiz ve anlamsız faulü. Belki de binlerce defa tembihlendi oyunculara ama, yine de en tecrübelilerden geldi yanlışlar. İkinci yarıda Fenerbahçe'nin oyunu değiştirmesinin tek şartı, rakip sahaya daha kalabalık girmesi ve dönen topları kapmasıydı. Yapamadılar. Topal gerideydi, Meireles ve Baroni'nin yapması gerekiyordu bunları. Yapamadılar. Dakikalar paniği ve pas yanlışlarını getirirken, Galatasaray orta sahası daha sakin ve akıllı kaldı. Sezer, Krasic ve Stoch değişiklikleri ile birlikte Fenerbahçe orta sahadan vazgeçti. Bekleyen rakibinde gedik arıyordu ama adam eksilten oyuncusu veya buna cesaret edeni bulamadı.
Halis Özkahya yanlış kararlar verdi. Böylesi bir maçta bence iyiye yakın yönetim gösterdi. Meireles'in iki sarısı da doğru. Üç gün önce bir alt ligden takıma kupadan elenip, 50 bin taraftarı önünde daha istekli ve mücadelesi oynaması Galatasaray'ın sürpriz değil. Aykut Kocaman'ın takım içinden bu duyguyu kıracak pası üretmesi, oyuncularını daha güvenli oynatması gerekirdi. Takım lideri diyebileceğimiz karakteri çıkartamadılar içlerinden. Ekibine farklı duyguyu , klasik on birinden vazgeçerek, ofansif bir sürprizle belki yaşatabilirdi Aykut Hoca. Ama O'nun da aklında yukarda bahsettiğimiz garip hatalar yoktu. Maç kendi hikayesini yazdı. Kazanan; haklıdır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA