Sahil yolunda gidiyoruz, Ortaköy'den Bebek'e doğru.. Aaa..
Kuruçeşme'de gidiş yolu, kırmızı beyaz babalarla tek şeride inmiş.. Niye?..
En sağ şerit, Suada'ya gelenlerin rahat inip binmesi, park etmesi için trafikten alınmış.. "Oha" dedim içimden.. "Yuh artık!.."
Yahu, Kuruçeşme'de halkın parkından çaldılar. Yığınla ağaç kestiler, Suada müşterilerinin de luxe arabalarına otopark yapmak için.. Anakent Belediyesi'nin gıkı çıkmadı, nasıl olduysa..
Hem de sahildeki tek yeşil alan oto park olurken.. Şimdi o cep yetmemiş, bir de sahilin en işlek caddesinin yarısını trafiğe kapıyorlar, bakan yok, eden yok!..
Yahu burası nasıl Avrupa'nın en büyük yerleşim merkezlerinden biri?.
Nasıl Kültür Başkenti?.. Yahu bu kadar keyfilik dağ başında olmaz..
Ben ordan geçiyorum günde bir kere, görüyorum.. Allahın günü orada devriye dolaşan trafik ekipleri nasıl görmez?. Nasıl müdahale etmez?. Ceza değil, bu işi yapanları nasıl derdest edip karakola götürmez, savcılığa sevk etmez?. O babalar trafiğin malı.. Önüne gelen dükkanın önüne baba dizebilir mi?.
Öfke içinde eve geldim, gazetelere gömüldüm, Cüneyt'in (Özdemir) yazısı çıktı karşıma, Radikal'de..
"İTO Başkanı cezaevinde, onlarca konuşma ortalıkta ama İstanbul'un ortasındaki Suada ile ilgili aranan bir isim hakkında tek bir haber okuyamıyoruz. Size de çok ilginç gelmiyor mu? Reina gibi ünlü bir kulübün sahibinin Galatasaray Adası olarak bilinen Suada'nın tadilatı için adının rüşvet işlerine karışması ve buna rağmen hiç haber olmaması normal mi" diyor, Cüneyt..
Nesi normal Cüneyt, nesi normal..
Boğaz'a bakan evinin balkonuna çamaşır ipi ger, Boğaziçi İmar'ın adamları tepende biter, o ipi boynuna geçirirler. Ama bu rüşvet suçlaması ile aranan adamın yaptıkları yanına hep kâr kalır.. Reina'ya kaçak yaptığı duvar çöker, altında insanlar kalır, ölürler, o dahil.. Boğaz'a bakan muhteşem binayı çatıdan tabana simsiyah kaplar, bir afiş levhasına çevirir, reklamdan milyonlar kazanmak için, ne Anakent itiraz eder ne Boğaziçi imar..
Hani ön görünüm?. Ya da kimi gördüler acaba?.
Suada, tam rezillik.. Ben burayı yakından biliyorum.. Ünal Aysal, Galatasaray adına adayı bir güzellik haline getirmek için planlar yapmış, bana da göstermişti. Harikaydı.. Boğaz'ın süsü olacaktı ada.. Ama izinler çıkmadı..
Boğaziçi İmar da, Anakent de "Hayır" dediler.. Ünal, Ankaralara taşındı izin almak için. Olmadı.. "Lanet" dedi, bıraktı..
Özhan Canaydın, Galatasaray Adasını bu adama sattı, 10 yıllığına..
Adam adını değiştirerek işe başladı..
Galatasaray Adası, oldu Suada.. O koca kongre, o koca camia, üç kuruş için bu rezilliği kabullendi.
Ardından, dünyanın en zevksiz ve kaçak inşaatları başladı.. Kaçak..
Ka- çak!..
İşte Anakent Belediye Başkanı'nı, işte Boğaziçi İmar Müdürü'nü alenen davet ediyorum. Birlikte Suada'ya gidelim..
Planlarla ve tarafınızdan verilmiş izinlerle.. Şu sorulara yanıt arayalım..
Orijinal Galatasaray Adası kaç metre kare yazılı kayıtlarda, şimdi ne kadar büyümüş, kimin izniyle?.
Orijinal adada, izinli kaç metrekare kapalı alan var, bugün kaç metrekare?.
Var mısınız?..
Cesaretiniz var mı?. "Görmedik" diyemezsiniz.. Suada Boğaz'ın ön görünümünde de değil.
Her görünümde.. Bütün o kaçak ve rezil, yüz karası çirkin inşaatlar, herkesin gözleri önünde yapıldı, takır takır..
Meydan okurcasına..
Peki nasıl oldu?. Niye herkes "Görmem, bilmem, söylemem"i oynadı, bu ortalardan kayıp ve uzun zaman gelmesi beklenmeyen muhterem zatın işlerinde..
Cüneyt'i okumaya devam edelim mi?: "Reina gibi ünlü bir kulübün sahibinin Galatasaray Adası olarak bilinen Suada'nın tadilatı için adının rüşvet işlerine karışması ve buna rağmen hiç haber olmaması normal mi? Beyoğlu'nun ortasındaki Demirören AVM için ortalığı ayağa kaldırıyoruz ama İstanbul'un ortasındaki şaibeli ada tadilatı için basında kimsenin gıkı çıkmıyor.
Galatasaray Adası'nda yapılan bu işlemlerin hukuka aykırı olduğunu ve rüşvet ile usulsüzlüklerin kapatılmaya çalışıldığını dinleme kayıtlarından da anlıyoruz. İki tetkik hâkimine ve bir yazı işleri müdürüne Reina'da özel eğlence düzenlenmiş. Hâkimler eğlence için İstanbul'a özel uçakla getirtilmiş.
Koçarslan'ın üç misafirinin uçak ve konaklama giderlerini de karşıladığı soruşturma dosyasına girmiş durumda."
İstanbul Anakent Belediye Başkanlığı ve Boğaziçi İmar, Reina ve Suada konularında kamuoyunu tatmin edecek, belgeli ve inandırıcı açıklamalar yapmak zorundadır.
Yoksa.. Elin ağzı torba değil, büzemezsiniz..
Adam dinlemeye takılmış.
Rüşvetten şaibeli.. Çıkacak dedikodular İstanbul'u başınıza çökertir, haberiniz olsun.