Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Mozart'ı bilir misiniz?..

Gürer Aykal üstadıma, "35 değil de, Verdi gibi 88 sene yaşasa ne olurdu" demiştim, Mozart için.. Hiç düşünmeden cevap vermişti..
"Bach dışında kimse kalmazdı. Belki biraz da Beethoven.."
Kısacık bir ömre bu kadar çok eser sığdıran, o akıllara seza üretken dehayla daha ilkokulda tanışmıştık. "Daha dün annemizin kollarında yaşarken, şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk" diye ezberlediğimiz şarkı Mozart'ındı aslında.. Sonra reklam cıngılı olarak duyduk notalarını.. Önce radyolar, sonra televizyonlarda.. Ve de romanlar geldi, filmler geldi, tiyatro oyunları geldi, hayatını anlatan..
Onun kısa ömrüne sadece sayısız besteler değil, uzun bir ömre yeter yaşam sığdırdığını da öğrendik. İ
İstanbul Opera ve Balesi Genel Sanat Yönetmeni Suat Arıkan dostum, "Mozart'ı hazırladık, gel" dediğinde "Rossini fiyaskosundan sonra emin misin" dedim.. "Eminim" dedi..
Çarşamba gecesi Beşiktaş Fulya Sanat Merkezi'ndeki Leyla Gencer Salonuna gittim.
Bir defa.. Bu salona ilk gidişim.. Çok güzel bir iş başarmış İsmail Ünal Başkan.. Beşiktaş Kültür Merkezleri açısından, böylesi salonlar açısından, İstanbul'un lideri oluyor..
Wolfgang ve Lorenzo da, hem Mozart'ı, hem operayı tanıtacak ve sevdirecek bir oyun..
1998'de "İki Dahi, Üç Opera" adlı kitabında, şair Lorenzo da Ponte ve besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın birlikte yazdıkları üç opera, Figaro'nun Düğünü, Don Juan ve Bütün Kadınlar Böyle Yapar'ın (Cosi Fan Tutte) öyküsünü anlatan Aydın Büke, bu defa ayni konuyu bir müzikli oyuna çevirmiş..
Bir yandan Mozart ve da Ponte'nin yaşamlarından bir kesiti izliyor bir yandan da Mozart'ın en ünlü üç operasının en ünlü şarkılarını, canlandırma bir konser gibi dinliyorsunuz..
Oyunu sahneye Murat Göksu koymuş gene.. Don Kişot'taki gibi görsel bir şölen yaratmış, bu defa da.. Ferhat Karakaya'nın dekorları, Serdar Başbuğ'un kostümleri ve Bülent Darcan'ın ışıkları bu görselliğe çok yardım etmiş tabii.
Asıl müthiş olan da Bülent Atak.. Devlet Operası'nın şirin tenoru, unutulmaz bir Mozart kompozisyonu çiziyor.. Onun o neşeli, o kimseyi umursamaz, o çapkın, şakacı, yaşam dolu halini o kadar neşeli oynuyor ki..
Da Ponte'de Alp Köksal ve devrin opera sanatçılarını canlandıran ve Mozart aryalarını okuyan Gülgin Kunduz, Yeliz Çelikkol, Pınar Ünker, Zafer Erdaş, Yoel Keşap, Engin Yavuz ve Elif Tekışık'ın oyunculuklarına da bayıldım.. Mozart'ı hiç dinlemediyseniz, hayatınızda hiç opera izlemediyseniz, işte size çok hoş bir tanışma fırsatı..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA