Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Mehmet Ali Birand bu önemli konuya değinmeseydi arada kaynayıp gidecekti. Umarım, o yazdıktan sonra ilgililer meselenin üzerine ciddiyetle düşerler.. Düştüklerine dair işaretler de gelmeye başladı zaten. Olay Başbakanımızın son Amerika gezisinde iyice ortaya çıkmıştı. O uçakta yapılan röportajlarda, gazetecilerin hali neydi öyle Abuzittincim.
Uçağın bi köşesinde, bi tarafta başbakan hemen karşısında üç tane mi dört tane mi gazeteci, diz dize oturmuşlar, not tutmaya çalışıyorlar. Yer o kadar dar ki biri terimi sileyim dese mendilini çıkarmak için elini cebine sokamayacak. Hapşıracağı tutsa iyice felaket.. Öylesine sıkışık yani.. Başbakan da belli sıkıntılı, ceketi çıkartmış, gömleğinin üst düğmesini açmış soruları cevaplıyor. Bu durumda sıhhatli bi röportaj yapılabileceğini sanmıyorum. VIP uçaklarımızda yalnız başbakanımız için değil bütün devlet büyüklerimiz için tablo aynı. Bu tablo içinde zaman zaman Cumhurbaşkanımızı da görüyoruz.
İşte Mehmet Ali Birand'ın değindiği bu ve " ..büyüyen gelişen ve ekonomisiyle iftihar eden bir Türkiye, cumhurbaşkanlarını, başbakanlarını artık daha doğru dürüst bir uçakla dolaştırmalı" diye yazıyor. Çok haklı..
Gene Birand'a göre böyle bi uçakta uzun yolculuk tam işkence imiş. Ciddi iş gezilerine katılan böylesine önemli kişilerin işkence çekmesine kayıtsız kalınmamalı. Devlet büyüklerimizin bindiği uçak, yanılmıyorsam, A 319 ve topu topu 35 kişilik. Mesela bi Air Force One' ı düşün. İçinde Obama ve ailesine ait koca yatak odası. Diğer önemli erkan için yatak odaları. Özel çalışma odaları, basın toplantıları için ayrı salonlar. Mukayese götürmez.. Suudi Ararbistan Kralının iki adet, iki katlı 747'si var.
Bizim VIP uçağımız yarım katlı gibi bi şey.. Burunai Devlet Başkanı bile Boing 747 ile uçuyor. İngiltere Kraliyetinin özel uçağı yokmuş tarifeli uçaklarla uçarlarmış. Bi zamanlar, Yunanistan Cumhurbaşkanlarından biri makam aracı yerine bisiklete binerdi. Şimdi de ne haldeler hep beraber görüyoruz. Neyse, konuyu dağıtıyorum galiba...
Mehmet Ali Birand'ın yazısı üzerine bi arkadaşım "Fazla üzülmeye gerek yok.. Devlet büyüklerimiz için yepyeni bi uçak gelmek üzere" dedi. Bu Airbus 330-200'ün "prestige" tipiymiş. Normallerinden daha da uzun yani. Halen Fransa'daki fabrikalarda iç dizaynı yapılıyormuş. Ben şahsen çok sevindim. Gazetecilerimiz için işkence bitiyor demektir.
"Yepyeni uçak" denince benim aklıma Boeing 787-8 Dreamliner geldi. O da 290 kişiye kadar yolcu taşıyabiliyor ve diğer bütün uçaklara göre, çok daha az yakıtla daha uzun mesafelere uçabiliyor. Bu özelliği, gövdesinin karbon fiberden yapılmış olmasındanmış. Uçağın ( tabii yolcu uçağı tipinden bahsediyorum ) fiyatı bizim VIP' lere gelecek uçaktan 30 milyon dolar daha ucuz, 185 milyon dolar. Ama tabii, yapılacak tadilatlarla bunun da fiyatı artabilir. Bence bi de şu sakınca var. Gövde karbon fiberden yapılma dedim ya. Hani bi zamanlar Anadol otomobiller vardı. Onlar da fiberden yapılmıştı ve keçiler arabayı yerdi. Muhtemelen bizimkiler bunu bildiklerinden 787-8'i tercih etmemiş olabilirler.
Acaba Amerikalıların bundan haberi yok mu, yoksa karbon fiber keçilerin sevmediği bambaşka bi şi mi?
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA