Yani iki satırla durum bu kadar mı güzel özetlenir.. "Yaşa" dediğim Reha Muhtar..
"78 eylülünde girdiğim Mülkiye Basın Yayın'ın bugün 39.yaş günü" demiş, cumartesi yazısında..
"Şimdi maalesef Mülkiye'ye bağlı Türkiye'nin en prestijli Basın Yayın Yüksek Okulu değil orası. O da araziye uydu ve 'İletişim Fakültesi' halini aldı.."
Mülkiye de, artık eski Mülkiye değil ama, haklısın Reha, Basın Yayın hiç değil., Kurulduğu yılları iyi hatırlıyorum. Unesco büyük maddi destek olmuş, bir tek şart ileri sürmüştü.
"Benzerleri gibi bir teori okulu olmasın.
Sadece akademik görevliler değil, gerçek gazeteciler de eğitim kadrolarına alınsın.
Yaşayan bir meslek okulu olsun. Gerçek gazeteci yetiştirsin" demişlerdi.
Mülkiye'nin en seçkin hocaları bir yanda..
Meslekten gelenler bir yanda.. Harika işlevli bir okul olarak kuruldu Basın Yayın.. Harika da mezunlar verdi.. O mezunlar meslek merdivenlerinde en tepelere yükseldiler.
Şimdi?..
Diploma dağıtıyor..