Belevî, Abdullah b. Muhammed kimdir ?

Muhtemelen Kahire'de doğdu ve orada büyüdü. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemekle beraber IV. (X.) yüzyılda yaşadığı anlaşılmaktadır. Kahtânî asıllı Kudâa kabilesinin Belî koluna mensuptur. Suriye'de yaşayan Belî kabilesi mensupları Hz. Ömer zamanında Mısır'a sürülmüştü.

İbnü'n-Nedîm el-Fihrist'inde Belevî'den kısaca bahseder ve birkaç eserinin adını sayar. Bazı müellifler Belevî'nin hadis rivayetinde yalan söylediğini ve hadis uydurduğunu ileri sürerler. Belevî hakkında araştırma yapan Muhammed Kürd Ali ise onun İsmâilî düşünceyi benimsemiş bir fakih ve vâiz olduğunu söyler. Ancak Abdülhamîd el-Abbâdî ve diğer bazı araştırmacılar İsmâilî bir müellifin Ahmed b. Tolun gibi Sünnî bir hükümdar hakkında eser yazmayacağı gerekçesiyle onu eleştirirler.

Belevî'nin en önemli eseri Sîretü Ahmed b. Tolûn olup sadece Tolunoğulları hânedanının kurucusu Ahmed b. Tolun hakkında değil aynı zamanda oğlu Abbas, gulâm*ları, III. (IX.) yüzyıl Mısır ve Yakındoğu tarihiyle Abbâsî halifeliği hakkında yazılmış birinci elden önemli bir kaynaktır. Eser, daha önce İbnü'd-Dâye'nin (ö. 334/945-46) yazdığı ve İbn Saîd el-Mağribî'nin (ö. 685/1286) el-Muġrib fî ḥule'l-Maġrib'de özetlediği Sîretü Aḥmed b. Ṭolûn ile Kitâbü'l-Mükâfeʾe, İbn Zûlâk'ın Aḫbâru Sîbeveyh el-Mıṣrî, Kindî'nin el-Vülât ve'l-ḳuḍât gibi eserlerinden daha geniş bilgiyi ihtiva etmektedir. Belevî Sîretü Aḥmed b. Ṭolûn'u istek üzerine kaleme aldığını belirtir, ancak bu teklifin kimden geldiği hakkında bilgi vermez. Abbâsî Halifesi Muktedir-Billâh'ın öldürülmesinden bahsetmesi dikkate alınırsa eserini 320 (932) yılından sonra yazdığı söylenebilir. Belevî'nin tek yazma nüshası Dımaşk'ta Zâhiriyye Kütüphanesi'nde (Tarih, nr. 242) mevcut olan bu kitabı 1935 yılında Muhammed Kürd Ali tarafından bulunmuş ve uzun bir girişle yayımlanarak ilim âlemine tanıtılmıştır (Dımaşk 1358/1939). Eser daha sonra Mektebetü's-sekāfeti'd-dîniyye tarafından tekrar basılmıştır (Kahire, ts.). Belevî zaman zaman İbnü'd-Dâye'nin eserinden iktibaslarda bulunur. Belevî'nin Mısır'da ilk defa Ahmed b. Tolun tarafından kurulan Dîvân-ı İnşâ'daki resmî evraklardan ve günümüze intikal etmeyen birçok kaynaktan faydalanmış olması eserine ayrı bir önem kazandırmaktadır. Müellif bu eserinde Ahmed b. Tolun'u açıkça tenkit etmek yerine imalarda bulunmayı tercih eder. Buna karşılık onun iyi taraflarını, siyasî ve idarî sahada yaptıklarını ayrıntılı olarak verir.

Kıssalar anlatarak tarih öğretmeyi prensip edinen Belevî'nin kendine has bir üslûbu ve tarihçilik anlayışı vardır. Olayları çağdaşlarına göre oldukça ayrıntılı biçimde anlatır. Rivayet ve haberleri tahlil ve tenkit süzgecinden geçirerek kendi görüşlerini söyler, duygu ve düşüncelerini dile getirir. O devirdeki tarihçilerin yaptığı gibi rivayetleri senedleriyle birlikte nakleder. Başka kaynaklardan yaptığı iktibasları özet halinde verirken İbnü'd-Dâye'den naklettiği bilgileri genellikle kendi ibaresiyle kaydeder. Mısır'da yazılan en eski tarihlerden biri olan Sîretü Ahmed b. Tolûn'da haraç, şurta*, posta ve adliye teşkilâtı vb. hakkında orijinal ve aydınlatıcı bilgiler mevcuttur. Eser sade ve akıcı bir üslûpla kaleme alınmıştır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi


BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA