Beyhak nerededir?

İran'ın kuzeydoğusundaki Horasan bölgesinin başlıca şehirlerinden birini oluşturan Sebzevâr'ın eski adıdır ve yönetim merkezi olduğu idarî bölgeye de Sebzevâr adı verilmiştir. Tahran'dan doğuya Meşhed'e uzanan kara ve demiryolu bu bölgeden geçer. Yeşil bitki örtüsü, madenleri, değerli taşları ve mermer yatakları ile ünlüdür.

Beyhak'ın İslâm öncesi tarihi hakkında pek az bilgi bulunmaktadır. Med, Pers ve Partlar zamanında Horasan'ın önemli merkezlerinden biri olmuş, Sâsânî hükümdarları Ceyhun'dan gelen saldırıları önlemek için burayı tahkim etmişlerdir. İbnü'l-Esîr, Beyhak'a yakın Hüsrevcird hakkında verdiği bilgiler arasında, Keyhusrev'in (Kyros) Efrâsiyâb'ı öldürmeden önce bu kaleyi inşa ettirmiş olduğundan bahseder. Sâsânî-Akhun (Heyâtıla) mücadelesinde Beyhak diğer Horasan şehirleri gibi istilâya mâruz kaldı. Beyhak, Hz. Osman'ın Basra Valisi Abdullah b. Âmir'in kumandanlarından Edhem b. Külsûm tarafından fethedildi (30/650-51). Emevî ve Abbâsî hâkimiyeti sırasında İslâm kültür ve medeniyeti Beyhak'ta hızla yayıldı. Sırasıyla Tâhirîler (821-873), Sâmânîler (819-1005) ve Gazneliler (963-1186) bölgede hükümran oldular. Tahirîler zamanında burada 395 köy vardı ve bunların 321'i yıllık 178.796 dirhem haraç ödüyordu. Selçuklular devrinde buraya bağlı Turayşit'teki Bâtınîler ayaklandılar ve halkını kılıçtan geçirdiler (1105). Daha sonra Hârizmşahlı Alâeddin Atsız Beyhak üzerine kuvvet gönderdi ve beş gün süren çarpışmalardan sonra şehri ele geçirerek yağmalattı (1142). Onun kardeşi Yinal Tegin de 1153-1154'te Beyhak'ı iki yıl süreyle kuşattıktan sonra zaptetti ve halkı tekrar cezalandırdı. Haziran 1160'ta Müeyyed Ay-Aba Beyhaklılar'ı teslim olmaya zorlayarak kaleyi ele geçirdi.

Moğollar XIII. yüzyılda yolları üzerindeki Beyhak'ı da diğer Horasan şehirleriyle birlikte istilâ ve tahrip ettiler, binlerce insanı öldürdüler. Şehir, sağ kalan halkın dağılması ve geri dönmemesi üzerine uzun süre ıssız kaldı. Daha sonraki yıllarda Beyhak adı kullanılmaz oldu ve şehir yalnız Sebzevâr adıyla anıldı. Sebzevâr İlhanlı hükümdarı Abaka Han zamanında (1265-1282) tekrar imar edilmiş ve burada para basılmıştır. Timur ve halefleri devrinde yeniden önem kazanan şehir, buraya bağlı Baştın'da doğan Emîr Abdürrezzâk'ın kurduğu Serbedârîler hânedanının idaresinde (VIII./XIV. yüzyıl) yine bazı siyasî hadiselerin merkezi oldu. Timurlular'dan (1370-1506) sonra bölgeye hâkim olan Safevîler zamanında (1501-1732) Sebzevâr'da Sünnî Özbekler'le Şiî Safevîler arasında 1581 ve 1595'te iki büyük savaş vuku bulmuştur. Kaynaklarda Beyhak veya Sebzevâr'a bağlı görünen önemli merkezler Hârisâbâd, Hüsrevcird, Huvâr ve Turayşit'tir.

Nîşâbûr gibi kültür hayatında akisler bırakmış ünlü Horasan şehirlerinden ve Şiîlik propagandasının en önemli merkezlerinden biri olan Beyhak Hâricîler'in sebep olduğu isyanlarla Kerrâmîler, Sünnîler ve Şiîler arasında çıkan kanlı olaylara sahne olmuştur. Bunun yanında Beyhak'ta birçok fikir ve ilim adamı yetişmiştir. Şâfiî fakihi Ebü'l-Hasan Muhammed b. Şuayb (ö. 324/936), es-Sünenü'l-kübrâ müellifi ve Şâfiî fakihi Ebû Bekir Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī (ö. 458/1066), Şeyh Âzerî, Târîh-i Beyhakī (Mesûdî) yazarı Ebü'l-Fazl Muhammed b. Hüseyin (ö. 1077), İbn Funduk diye şöhret kazanan Târîh-i Beyhak, müellifi Zahîrüddin Ebü'l-Hasan Ali b. Zeyd (ö. 1170) ve Tâcü'l-mesâdır adlı eserin sahibi Ahmed b. Ali Buca' Ferek (ö. 1150) gibi şahsiyetler bunlar arasındadır. Sebzevâr'ın nüfusu 1986 sayımına göre 129.103'tür.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA