Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Jennifer Lopez: Kırk katır mı, kırk satır mı?

Jennifer Lopez'i ne yapmalı? Kırk katır mı layık ona, kırk satır mı? Bu Latin kökenli, delişmen tavırlı, en çok poposuyla ünlü, müzikten oyunculuğa çok şeyi deneyip sonuç olarak orta karar olmaktan öteye gidememiş cinsellik objesi kadın, hain Rumların yağmur gibi yağdırdığı e-maillere dayanamayıp, çok sevdiğimiz Kuzey Kıbrıs'ta otel açılışına gitmedi. Hem de 3 milyar dolar gibi Amerikan rüyası içinde bile hatırı sayılır bir parayı geri vermeyi göze alarak... Ve medyamız da bu olayı protesto furyasına uydu. Ömür Gedik, Warner Bros'u onun bu hafta gösterime çıkan filmini protesto edip gösterime sokmamaya çağırdı. Ama, sevgili Ömür, protesto ettiğimiz kişinin filmini hiç görmemek yerine, görüp de bu pek de yetenekli sayılamayacak hanımı yerliyerine oturtmak daha iyi değil mi? Sevgili Refik Erduran ağbimiz de ağır eleştiricilerden... Ama, kadını tümüyle bir 'medyatik yosma' gibi sunan yazısı, her ne kadar kendisi "Yosmalara itirazım yok, hoşlanırım da haspalardan," dese de (veya tam tersine, biraz da böyle dediği için!), bal gibi 'maço' bir hal almış. Bir kadını poposunun büyüklüğü, göğüslerinin bombalığı vb. gibi özellikleriyle ve genelde bir cinsel nesne olmasıyla yargılamak, zavallı Marilyn için de yıllar boyu aynı şeyleri geveleyenlerle aynı takıma girmek olmuyor mu? Ki zaman Marilyn'in, iyi oyunculuk dahil birçok şeyde ne kadar önde ve üstte olduğunu göstermiş değil miydi? Bir erkeği adaleli vücudu, taş gibi poposu, erkekçe cinselliği ve de düşüp kalktığı kadınların sayısı ile yargılayan veya alaya alan bir erkek (ya da kadın) yaklaşımı gördünüz mü? Niye bu gibi yaklaşımlar hep kadınları hedef alıyor? Lopez, alçakgönüllü bir çevreden geliyor. Her şeyi kendisi elde etmiş, çalışıp çabalayarak... Fiziğinin belki yararı olmuş ama bunu aşmaya çalışıyor, cinselliğini adeta saklayan roller arıyor: Yakın zaman filmlerinden Enough-Yeter'de olduğu gibi... Kıbrıs konusunda belli ki tipik Amerikalı bilgisizliğinin kurbanı olmuş. Onlar birçok konuda olduğu gibi Kıbrıs'a da öyle yabancılar ki... Ona kızıp küfretmek yerine anlamaya, daha da ötesi anlatmaya, kendi davamızı anlatmaya çalışmak daha iyi olmaz mı? Kuşkusuz daha zor, ama daha doğru... Üstelik Lopez'in hemen kibarca özür dilemesi de lehine bir puan değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA