Tutuculuk bir hastalık gibi, geçmiyor. Yıllar önce önemli bir yabancı filmin Topkapı Sarayı'nda çekilmesi ihtimaline karşı savaş açıp, gazetelere 'yabancılar harim-i ismetimize giriyor!' tarzı beyanatlar veren bir zat, hadi adını verelim, mimar ve öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Aytaç Erginöz, sevgili Çağan Irmak'ın çekmeyi planladığı ve şu günlerde senaryosu üzerinde çalıştığı bir Mimar Sinan filmine düşünülen Şener Şen için "Mimar Sinan boylu-boslu, yakışıklı bir adam. Şener Şen ise ufak-tefek. Bence böyle önemli bir rolü katletmesinler," demiş. Bırakınız sinemada boyların istendiği gibi gösterilebildiği gerçeğini... Şener Şen gibi bir oyuncu Mimar Sinan'ı niye oynamasın? Ondan yeteneklisi mi var? Bir yandan, Türk ve dünya sineması tarihimize yeterince eğilmiyor diye feryad ediyoruz. Öte yandan, içinde Fazıl Hayati Çorbacıoğlu, Çağan Irmak, Şener Şen, Nurgül Yeşilçay gibi adların olduğu ciddi bir projeye karşı çıkıyoruz. Anlamsız bir 'Osmanlı'yı koruma' vehmiyle, sarayımıza girmesinler, o kişiye dokunmasınlar, o filmi çekmesinler feryatları... Peki, o özlenen filmleri kim, nasıl, ne zaman çekecek?