MELEK Baykal, hem tiyatroda hem de televizyon dizilerinde en başarılı bulduğum oyunculardan biridir. Özellikle atv'deki "Hayat Bağları" dizisindeki usta işi oyunculuğunu asla unutamam. Baykal ile "Ağır Roman"ın galasında karşılaştım. "Yeni televizyon projesi var mı?" diye sordum. "Cennet Mahallesi var ya" dedi. Ben de "O sayılmaz. Size dram ağırlığı olan bir rol lazım" dedim. Sevgili Baykal bu sözlerimi "Cennet Mahallesi" ekibine aktarmış, Onlar da sevgili ağabeyim Müjdat Gezen'in imzasıyla "Sayılmak istiyoruz" diye özetleyebileceğim, sitem içeren bir mesaj göndermişler. Ama ben, Melek Baykal'ın dram örgüsü içinde daha başarılı ve daha baskın bir oyuncu olduğunu belirtmek istemiştim sadece. Sevgili mahalle sakinleri, sizin emeğinizi nasıl görmezden gelebilirim ki? Zaten "Cennet Mahallesi" benden önce halkın gönlünde cennet gülleri açtırmış. Dizi, reyting listelerinin hep tepelerinde. Bence, Müjdat ağabey de, diziye emek veren ünlü ünsüz tüm kişiler de naçiz bir kalem emektarı Yüksel Aytuğ'un övgüsüne, yergisine hak ettiğinden fazla değer biçmişler. Biz birilerini övme ihtiyacı duyduğumuzda, onlar ya başarılarına rağmen gölgede kalmış ya da hakkı "kasten" yenilmişler oluyor. "Cennet Mahallesi", televizyon şehrinin tam orta yerine kurulmuşken, ben onu nasıl yok sayabilirim ki? Öyle değil mi Müjdat ağabey?