Hafta sonu Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'le TV programında idik. Üstad Taha Akyol'un hazırladığı programın gündemi "Terör" idi. Çiçek, devlet sırrı niteliğindeki alanlara girmeden kritik bilgiler verdi. Örneğin, "Habur süreci"! Demokratik açılımın yol kazası yaptığı Habur'da olup bitenin arka planına ilişkin en açık yorumu dinledik. Çiçek, Habur'daki hatayı analiz ederken "Örgütün dış bağlantılarının rolü var. İçeridekiler de sabote ettiler!" mesajı verdi. Açılımın yarattığı umut dalgası ve dağdan indirme kararlılığı sayesinde örgütte çözülme yaşandığını anımsattı. "Silah bırakılmasın, dağdan inişler yaşanmasın" hesabıyla terörün yeniden tırmandırıldığına dikkati çekti. Bir ara kendisi ile ters düşer gibi olduk. Muradımız şu idi: Açılımın yol haritası İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından Kasım 2009'da açıklandı. Sonra araya, anayasa paketi girdi. Örgütün elindeki araçları ortadan kaldıracak bazı adımlar gecikti. Örneğin, "Bağımsız İnsan Hakları Başkanlığı, Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu, Kolluğun Bağımsız Denetimi" gibi. Şimdi, "Bunları neden yapmadınız?" diye sorgulamaktan çok, "Meclis tatile girmeden önce yürürlüğe girseler ne iyi olur" temennisi dile getiriyoruz. Vekillerin robot olmadığını, halen sabahlara kadar çalıştığını biliyoruz. Buna rağmen terör bağlantılı konularda bugünden gerçekleştirilecek yasaları istemek hakkımız sanırım!