Bugüne kadar 'Sağır Oda', 'Güz Yangını' ve 'Derdest' dizilerinde rol alan Orhan Kılıç iddialı sözleriyle dikkat çekiyor. Kendisini üne kavuşturan 'Sağır Oda' dizisinden sonra ses getiren projelerde rol alamayan Kılıç şimdi Türker İnanoğlu'nun yapımcılığında 'Aşk Bir Hayal' adlı diziyle ekranlara dönmeye hazırlanıyor. Kılıç'ın dizideki rol arkadaşı ise Nehir Erdoğan...
ORHAN KILIÇ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...
Oyunculuğa nasıl başladınız?
13 yaşında Almanya'ya gittim.15 sene orada kaldım. Hocalarımın yönlendirmesiyle okul tiyatrosuna girdim. Bu işi profesyonel düşünmem gerektiği konusunda telkinlerde bulundular. 11. sınıftan sonra konservatuvara özel yetenekle girdim. Tatil için İstanbul'a gelmiştim. O sırada bana tesadüfen dizi teklifi geldi. Almanya'da çok zordur bu işler. Almanya'ya döndüğümde elimde referans olur diye kabul ettim. 'Kazım'ın Ağıtı' adlı filmde yiğit bir köy delikanlısını oynadım. Yapımcı Hilal Saral, "Almanya'ya dönme, sen burada çok iyi oyuncu olursun" diyerek bana cesaret verdi. Ben de kaldım.
Almanya ile burada oyuncu olmak arasında nasıl bir fark var?
Orada 'oyuncuyum' dediğinde insanlar düğmelerini ilikliyor. Saygı duyulan bir meslek. Burada onu ancak başbakanı görünce yaparsın. Burada oyunculuğu şaklabanlıkla bir tutuyorlar.
ALMANLAR TÜRKLER'İ KULLANIYOR
Almanya'da oyuncuya o kadar saygı gösteriyorlarsa neden geri dönmediniz?
Orada fakir ama gururlu, karın tokluğuna oyunculuk yapan biriydim. Almanya'da Türk olduğumuz için fazla şans vermiyorlar. Almanlar çok faşizan bir millet. Tarihi Türk-Alman dostluğu derler ya, aslında hiçbir zaman Türklerle Almanlar dost olmadı. Almanlar her zaman Türkler'i kullanmaya çalıştı. Alman vatandaşı biri olarak bunları söylüyorum: Köpekten post, Türk'e Alman'dan dost olmaz. Dolayısıyla ben Türkiye'de kendimi buldum.
Şarkıcıların ve mankenlerin oyunculuk yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kabiliyet Allah tarafından verilir. "Manken ya da şarkıcılar oyuncu olamaz" diye bir şey diyemem. Buna karşı değilim, ama hakkıyla yapılmasını isterim. Mesela Kenan İmirzalıoğlu oyunculuk eğitimi olmadan mankenlikten gelen biri olmasına rağmen gayet iyi iş çıkartıyor. Tabii o kendini tamamen bu işe adadığı için böyle... Şarkıcılar birkaç işte birden yer alıyorlar. Bu bence açgözlülükten ileri geliyor. İnsan bir şeye karar vermeli. Bir yere odaklanırsan oyunculuk deryasında bir damla olursun. Ama hepsini birarada yapmaya kalkarsan cacıktan başka bir şey olmaz, kaybolup gidersin. Almanya'da kesinlikle böyle bir şey söz konusu olamaz. Ben Alman kaşeli biri olarak, böyle bir anlam karmaşasını hayatımda görmedim! İYİ
OYUNCU İYİ BİR BÜYÜCÜDÜR
Oyunculuk eğitimi almamış kişilerin oyuncu olmak istemesi sizi rahatsız ediyor mu?
Hayır, etmiyor. Bence hiçbir şey kolay değildir. Mankenlik de kolay değildir. Oyuncudan oyuncuya da fark var. Oyunculuk gözlem ve merak işidir. Görülen, yaşayan ve yaşamayan, hayal dünyasında yer alan ve gerçek dünyada bulunan her şey oyunculuğa ait... İçimde hiç dinmeyen merak duygusu, rüzgara kapılma hissi var. Bizi izleyenler bunu fark etmez. Benim işim onlara hayal dünyalarının kapılarını açmak, tasavvur edemeyecekleri şeyleri sunmak, onları büyülemek. İyi bir aktör aslında iyi bir büyücüdür. İnsanları büyüleyeceksiniz.
İzleyiciyi büyülediğinize inanıyor musunuz?
Evet, inanıyorum. Anlayan insanlara kendini göstermiş ve gösterecek çok şeyi olan biriyim. Türk seyircisine şu ana kadar sahip olduğum kabiliyetlerin yüzde beşini gösterebildim. Bunun yüzde 95'lik kısmında dans, dövüş sanatları, enstrüman çalabilme, şarkı söyleme gibi birçok özellik var. Şarkı söylemek de yanlış anlaşılmasın. Albüm yapacağım anlamında söylemiyorum. Sadece donanımdan bahsediyorum. Bunların hepsi oyunculuğa dair. Bununla gurur duyuyorum ve Türkiye'de bu donanıma sahip olan kimse tanımıyorum.
İddialısınız yani?
İnsan kendini bilmeli.
Sizi diğer meslektaşlarınızdan farklı kılan sadece bu gösterdiğiniz ve şimdiye kadar gösteremediğiniz özellikleriniz mi?
Tabii ki sadece bunlar değil. En önemli şey insan olmak. Ben Almanya'da konservatuvarda okurken, hocalarımızın ilk söylediği şey şuydu: "İlk önce insandınız, şimdi insansınız ve her zaman insan olacaksınız. Yaptığınız sadece meslek ve bunu da en iyi şekilde yapmak için iyi insan olun."
Bir yerlere gelmek için iyi insan olmak yeterli mi?
Bence yeterli ama Türkiye'de anlayamadığım şeyler var. Şov dünyasına ait insanların yaptığı kepazelikleri, gündem yaratmak için söyledikleri şeyleri, sansasyon adına yaptıkları olayları görünce inanamıyorum. Bunlar benim çok dışımda olan şeyler. Sağa sola çamur atarak bir şey yapamam...
'Aşk Bir Hayal' nasıl bir dizi olacak?
Senaristimiz Ahmet Yurdakul... Klişeleşmiş ağa dizilerinden farklı olarak, fakir kız, zengin erkek yok. Tam aksi, iki zengin aile var. Bir tarafta ben Miran Ağa, diğer tarafta Nehir Erdoğan'ın oynayacağı beşik kertmesi... Güçlerimiz birleşsin diye babalar bizi beşik kertmesi yapmışlar. Ama durum şu ki, ilerleyen yıllarda benim beşik kertmem orada askerlik yapan bir subaya aşık oluyor. Dizide terör örgütünün siyasi bağlarını da işleyeceğiz. Doğunun yelpazesini açmaya çalışacağız ve çelişkileri anlatacağız. Şu ana kadar böyle bir dizi yapılmadı diyebilirim.
Doğu'yu ne kadar tanıyorsunuz?
Almanya'da yaşarken çok Doğulu insanlar vardı. Hâlâ da araştırmalarımı sürdürüyorum. Çekimlerin yapılacağı Mardin'in atmosferi beni nasıl etkileyecek, oyunculuğuma nasıl yansıyacak çok merak ediyorum...
ÖZCAN ROMANTİK BİR AĞAYDI
Peki nasıl bir ağa izleyeceğiz?
Miran Ağa'ya babasından ağalık kalmış. Bunun tadını çıkaran adeta havasını atan, ne istediğini bilen, sert, güçlü bir karakter... Modern, Cumhuriyetçi, İstanbul'u görmüş, iyi bilen bir ağa... Şu zamana kadar oynanmış ağaların çok dışında bir ağayı canlandırmak istiyorum.
Modern ağa deyince akla 'Asmalı Konak'taki Özcan Deniz geliyor. Benzerlik kurabilir miyiz?
Sanmıyorum. O biraz daha romantik bir ağaydı. Miran Ağa hiç romantik değil. Tam tersi çok sert ve dediğim dedik biri. Oyunculuğumla zaten farklı bir hava katacağıma inanıyorum. Zevkli bir ağa izleteceğim.
Size gelen bu sert rollerde bıyığınızın da katkısını gördünüz mü?
Bir televizyon gerçeği var; seyirci, alıştığı insanı pek farklı görmek istemiyor. Görünce de buna tepki gösterebiliyor. Farklı şekillere bürünebilmeyi çok isterim. Bunun için oyuncu oldum, ama bunu maalesef Türkiye'de sinema haricinde yapma imkanı bulamıyoruz. Aras Dağlı için hayatımda ilk defa bıyık bıraktım. Ama üzerime yapıştı. Şimdi ağayı oynayacağım. Ne kadar modern de olsa bıyık heybetli gösterir ve ağırlık kazandırır.
VÜCUTLARINI SATMAYA HAZIRLAR, İĞRENİYORUM
Polemik sevmediğinizi söylüyorsunuz ama katıldığınız bir televizyon programında "Soyunan kadın dangalaktır" demiştiniz...
Evet, söyledim. Bunu, kadınları ve gerçek oyuncu arkadaşları korumak adına söyledim. Gerçek oyuncuların zaten bunu söylemeye ihtiyacı yok. Senaryo gerektiriyorsa yapar. 'Soyunacağını vurgulayan ve vücudunu satmaya hazır olduğunu söyleyen insanlardan tiksiniyorum', demek istemiştim. Bunun yapımcıya bir işaret olduğuna inanıyorum. Aslında "Yeter ki beni oynat, her şeyimi veririm" demek istiyorlar. Oyuncu olmayan insanların rol almak için saçma, aşağılık ve iğrenç şekilde ortaya attıkları bir şey... 90 dakikalık bir film için tek diyebileceğin şey, "Ben sanatım için soyunurum" cümlesi mi? Bunu söyleyenlerden iğreniyorum. Bu 'sanat için soyunma' kısmı bütün bir filmin 30 saniyesini tutmuyor. Geri kalan 89 buçuk dakika oyunculuk adına ne yaptın, demezler mi!
BUGÜNE KADAR BANA ADAMAKILLI SİNEMA FİLMİ TEKLİFİ GELMEDİ
Canlandırdığınız karakterin üzerinize yapışması kötü bir durum mu?
Hayır, aslında bu çok güzel bir şey. 'Sağır Oda'daki 'Aras Dağlı' yüzünden beni hâlâ emniyetten, MİT'ten sananlar var. Bu benim için büyük bir iltifat çünkü oyunculuğum inandırıcı olmuş demektir. Bu dizide de eğer sokakta bana 'Miran Ağa' diye seslenirlerse bu benim başarılı olduğumu gösterir...
Her rolü oynarım diyenlerden misiniz?
Her rolü oynayabilirim. Bana o eğitimi verdiler. Sonuçta bu işi yapıyorum ve bu işten para kazanmak zorundayım. Ama oynamış olmak için oynamam. İnsanlar beni, bir eşcinseli oynarken ne kadar görmek ister; bu bir soru işareti. 'Sağır Oda'ya kadar hep tiyatroda komedi oynadım. Hatta Almanya'da Şehir Tiyatrosu'nda ödül aldım.
Sizin bu yönünüzü pek bilen yok...
Benim pek çok yönümü bilen yok. Ben hâlâ 'Aras Dağlı' olarak biliniyorum. Dizi biteli iki sene oldu, yolda görenler hâlâ 'ağabey, dizinin devamı ne zaman gelecek?' diyor.
Komedi teklifi gelirse oynar mısınız?
Komediye tiyatroda doydum zaten. Aslında ben tiyatro yapmak istiyorum. Beş senedir tiyatro yapamadığım için sıkılıyorum.
Sinema filmi projeniz var mı?
Adamakıllı sinema teklifi gelmedi bana... Hep saçma sapan, hiç sevmediğim korku-komedi teklifleri geldi. Söyleyecek sözü olan bir filmde oynamak istiyorum.