460
hükümlünün büyük çoğunluğu "Cinayetten" yatıyor ve pişman olduklarını dile getiriyorlar. Paylaşmayı ve öfkelerini kontrol etmeyi cezaevinde öğrendiklerini söylüyorlar. İşte o hükümlülerin hikâyeleri:
"AHHH ÖFKE AHHH" AHMET YETİM (38):
Alacak verecek meselesi nedeniyle bir yakınımı öldürdüm. Müebbet aldım. Endüstri meslek lisesi mezunuyum. 14.5 seneden beri yatıyorum. 8 ayım daha var. Cezaevindeki 14.5 yıl büyük pişmanlık verdi. Babayı kaybettik. Gençliğimiz gitti. Şimdi dışarı çıkıp yuva kurmaya çalışacağız. Burada sabretmeyi ve öfkemi kontrol etmeyi öğrendim. Dışarıdayken çabuk sinirleniyordum. Sinirlenmemeyi öğretti bana cezaevi. 14.5 sene içinde hiçbir arkadaşımla kavga etmedim. İnandırıcı gelmeyebilir ama 7 binden fazla kitap okudum. Dan Brown ve Stefan King'in bütün kitaplarını okudum. Günlük tutuyorum. Şiirlerim var. Burada hat sanatını öğrendim. Atatürk portresi yapıyorum. Kimler görmedim ki; Fenerbahçeli Rıdvan ve Erdi ile top oynadım. Aaahh öfke aaah...
"KIVIRCIK SALATAMIZ PAZARDA SATILIYOR" ŞAFAK AYSEL (50):
Silivriliyim. Namus cinayeti işledim 30 yıl aldım. 2 yıl daha yatacağım. Bir insan kaybediyorsun, iyi ya da kötü. İyisiyle kötüsüyle suç işliyorsun. Devletin buna yaptırımı oluyor. Benim için bundan sonraki hayat önemli. Geçmişi acılarla tatlılarla geride bıraktık. Mesleğim ayakkabıcılıktı. Burada kıvırcık salatası yetiştiriyorum. Yetiştirdiğimiz kıvırcıklar Edirne pazarında satılıyor. Amirlerimiz bizi normal hayata alıştırmaya çalışıyor.
OTOBÜSLERDEN GEMİ MAKETLERİNE... FAİK PETİK (58):
Otobüslerim vardı. Farklı bir firma ile kavga ettik. Onun yazıhanesini yağmaladım, adamı darp ettim. Burada sabırlı olmayı öğrendim. Gemi maketi yapıyorum. Pişmanız.
'ÇOĞU SUÇUN NE OLDUĞUNU BİLMİYOR'
Edirne Açık Cezaevi Müdürü Ufuk Aslan, yazılı ve görsel medyada cezaevleriyle ilgili çıkan haberlerin önemli bir kısmına tepki gösteriyor. Kendilerinin de insan olduğunu, vicdan taşıdığını söyleyen Aslan "Cezaevine düşen insanları suça iten nedenler gözardı edilmemeli. Ekonomik sebepler oluyor, ailevi nedenler oluyor. Çevre baskısı oluyor. Genelde hırsızlık, gasp yaralama suçları ile sıkça karşılaşıyoruz. Hükümlülerin yüzde 70'i ilkokul mezunu. Suç işleyenler suçun ne olduğunu bilmiyorlar. TCK, eğitim müfredatına çocukların anlayabileceği şekilde konulmalı. Çocuk büyüyünce bunu unutmaz" dedi.