HIRVATİSTAN'DA 28 gün hırsızlık suçlamasıyla cezaevinde tutulan ve 30 bin euro kefaletle özgürlüklerine kavuşan Barış- Nilgün Yorulmaz çifti SABAH'a konuştu. Evlilik yıldönümü kutlamak için gittikleri Dubrovnik günleri kabusa dönen çift dava süresince Dubrovnik dışına çıkamayacak ve her gün sabit telefondan polise yerlerini bildirecek. Özel bir şirkette çalışan Nilgün Yorulmaz, başlarından geçenleri özetle şöyle anlattı: "11 Ağustos'ta Bosna Hersek'e gittik. 12'si olan evlilik yıl dönümünde Dubrovnik'e geldik. Festival nedeniyle yer yoktu. Ev tutmak amacıyla hırsızlık olayının yaşandığı aynı zamanda acente de olan döviz bürosuna gidip sıraya girdik. Ev bulma işi uzun sürünce Barış bana 100 euro verip yandaki bankoda bozdurmamı istedi. Tam önümde duran kısa boylu şapkalı adam hırsızmış meğer. Bu adam kasaya bir miktar para verdi. Görevli kız paranın çok olduğunu görünce şaşırdı. Bunun üzerine adam parayı alıp saydı, görevli kıza bir şeyler söyledi, tekrar verdi. Sıra bana gelince Barış'a dönüp 'Parasını geri mi aldı şimdi bu salak?' dedim. Sonra parayı bozdurup kiraladığımız eve gittik. Ertesi gün caddede yürürken iki polis üzerimize çullandı. Sanki teröristmişiz gibi yerde sürükleyerek arabaya bindirdiler. Bana kamera görüntüsünü izlettirdiler. Şapkalı adamı tanıyor musun? dediler. Tanımadığımı söyledim. Ama inanmadılar."
KERTENKELELİ KOĞUŞ
Kaldığı koğuşun çok pis olduğunu, ortalıkta kertenkelelerin gezdiğini anlatan Nilgün Yorulmaz, "Evlilik yıldönümünü kutlamadık. Bundan sonra da kutlamak istemiyorum" diye konuştu. THY'de kabin amiri olan Barış Yorulmaz da karısına hak vererek, başlarına geleni şöyle aktardı: "Ertesi gün döviz bürosuna gidip evin iki günlük kirasını ödedik. Biz hırsız olsak neden aynı yere gidip kira bedelini ödeyelim? Bunu hakime anlatmaya çalıştım ama dinlemedi bile. Ayrıca ikinci döviz bürosundaki hırsızlığın olduğu saatte biz plajdaydık. Bu otelin yanındaki kameralar incelenerek bulunabilirdi. Ancak ilk avukatımız bunu dikkate almadı. Şimdi de kamera kaydının 7 günde bir silindiğini öğrendik. Yani avukat hayatımızla oynadı. Sadece bir kadının ifadesiyle bir ay hapis yattık. Hapishane şartları korkunçtu. Küçücük alanda herkes sigara içip dava gününü bekliyordu. Bu olaydan kurtulursam, bir daha hayatım boyunca Hırvatistan'a gelmem."