''BİZ BİRİZ, BERABERİZ''
Halk oylamasında ''hayır'' dedirtebilmek için sokağı tahrik edenleri, gençleri tahrik edenleri, ülkenin huzuruna kastedenleri, milletin ferasetine, basiretine ve takdirine havale ettiğini söyleyen Erdoğan, ''Polisime saldıran, polisimi şehit eden anlayış ne kadar tehlikeliyse polis araçlarını ateşe veren, polislerimize karşı koyan anlayış da o kadar tehlikelidir. Polise taş atan anlayış ne kadar kötüyse, polis merkezlerini taşa tutan, esnafa zarar veren, cam çerçeve indiren anlayış da o kadar kötüdür. Ne demek ya bu iş yeri benim Kürt kökenli vatandaşıma ait. 'Gidelim onun dükkanını indirelim' olmaz böyle bir şey, olmaz. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla biz biriz, beraberiz'' diye konuştu.
''Yaratılanı severiz Yaradan'dan ötürü'' diyerek yola çıktıklarına işaret eden Erdoğan, ''Hiç kimse kanun kural tanımadan hak hukuk tanımadan sokakları çatışma yerine çeviremez. Masum vatandaşlarımıza zarar veren nümayişler çıkaramaz. Bu infialleri, bu gösterileri haklı gibi göstermek, meşru gibi göstermek büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Siyasetçilere düşen, toplumu gerecek, toplumu birbirine düşürecek açıklamalar yapmak değil, birlik ve kardeşlik mesajları vermektir'' diye konuştu.
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ
Erdoğan, 1914-1917 arasında Balıkesir Lisesinin hiç mezun vermediğini çünkü bu öğrencilerin Çanakkale cephesine koştuğunu anlattı ve cepheye giden 100 öğrencinin sadece 3'ünün geri dönebildiğine dikkate çekti. Balıkesirli gençlerin, Çanakkale şehitlerinin mezarlarını ziyaret ederek Fatiha okumalarını isteyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Oralarda yatanların nerelerden geldiğine lütfen dikkat edin. O mezar taşlarında Trablusgarp'ı göreceksiniz, Cezayir'i, Silistre'yi, Şam'ı, Selanik'i, İşkodra'yı, Kudüs'ü, Üsküp'ü göreceksiniz. Ta o uzak diyarlardan gelen yiğitlerin, 81 vilayetimizden gelen kahraman askerlerimizle, Mehmetçiklerimizle omuz omuza vatan topraklarını müdafaa ettiğine şahit olacaksınız. Çanakkale Şehitliği'nde Dumlupınar, Sakarya, Sarıkamış şehitliğinde, Edirneliyle, Diyarbakırlının, İstanbulluyla Muşlunun, Yozgatlıyla Vanlının, Balıkesirliyle Batmanlının yan yana yattığını göreceksiniz. Onların şahadet şerbetini birlikte içtiğine şahit olacaksınız. Biz birbirimize öyle kardeş olduk ki, hiçbir terör eylemi, hiçbir provokasyon bizi birbirimizden ayıramaz, bizi birbirimize hasım edemez. Biz bir elin parmakları gibiyiz. Biz kardeşiz. Biz akrabayız. Onun için sağduyu diyoruz. İşte onun için sabır diyorum.
Sokağa dökülenler, camı çerçeveyi indirenler, çok açık söylüyorum, terör örgütünün tuzağına düşerler. Kardeşine kem gözle bakanlar, komşusuna kem gözle bakanlar, çok açık söylüyorum, terör örgütünün hain emellerine alet olurlar. Öfkeyle, hiddetle, kızgınlıkla hareket edenler, fitnecilerin oyununa gelirler.''
Buradan tüm Türkiye'ye, tüm vatandaşlara seslendiğini ifade eden Erdoğan, ''Bu tuzağa lütfen düşmeyin, bu tahriklere lütfen aldanmayın. Terör örgütü sizin öfkelenmenizi istiyor, hiddetlenmenizi istiyor, sokağa dökülüp kardeşlerinize kem gözle bakmanızı istiyor. Bu oyuna lütfen gelmeyin. Sizi tahrik eden siyasilerin tahriklerine kapılıp kardeşliğimizi zedeleyecek olaylara vesile olmayın. Zira değerli kardeşlerim, biz kardeşiz. Nereden olursa olsun biz yaratılırken Adem ile Havva'dan, evet birlikte beraber doğduk. Yaratılanı da Yaradan'dan ötürü sevdik'' dedi.