Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting alanlarında Adnan Menderes ile Hasan Polatkan'dan bahsetmesine tepki gösteren Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk,
"Yarışı canlılar arasında yapalım" dedi
. Başbakan'ın, Menderes ile ilgili sözlerinin yanlış olduğunu belirten Cindoruk
,"Birisi ona yanlış bilgiyi vermiş, o yanlış bilgiyi okuyor" dedi. Cindoruk, Başbakan'ın, Hasan Polatkan ile ilgili sözlerine de,"Hasan Polatkan'ı istismar ederek, onun hakkında yanlış bilgiler ortaya koyarak oy almak istemesini ayıplıyorum" diye tepki gösterdi.
"POLATKAN'I İSTİSMAR EDEREK, OY ALMAK İSTEMESİNİ AYIPLIYORUM"
Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Eskişehir'de düzenlediği basın toplantısında, bir gün önce Eskişehir'de miting yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hasan Polatkan'la ilgili sözlerini eleştirerek,şöyle dedi:
"Dün Sayın Başbakan burada rahmetli Polatkan'la ilgili birtakım sözler söyledi. Hem rahmetli Polatkan'ın avukatıydım. Hem de en son vefatından önce gören insanım. Hasan Polatkan'ı burada istismar ederek, onun hakkında yanlış bilgiler ortaya koyarak oy almak istemesini ayıplıyorum.Hasan Polatkan ve ailesi bu güzel Eskişehirimizin çocuğudur. Bu şehre çok hizmet etmiştir. Ondan faydalanarak bir "Anayasa'ya evet' kampanyası başlatması sıkıntıda olduğunu gösteriyor. Evet kampanyasında Hasan Polatkan'dan faydalanmak istemiştir. Ben onu yapmayacağım. Hasan Polatkan'a yakınlığımızı bu kampanyada kullanmak istemiyorum. Kullandığı için de Sayın Başbakan'ı ayıplıyorum. Bana sorsaydı doğru bilgileri kendisine verirdim."
"BAŞBAKAN'IN MENDERES İLE İLGİLİ SÖZLERİ YANLIŞ"
Başbakan Erdoğan'ın Adnan Menderes'le ilgili sözlerinin de yanlış olduğuna dikkat çeken Cindoruk, şöyle dedi:
"Bir gün önce de rahmetli Adnan Menderes ile ilgili bir şey okudu. Orada Menderes'in son sözlerinde okuduğu şey, fevkalade yanlıştır. O sözler Menderes'e ait değildir. Vakti ile bunlar uydurulmuş sözlerdir, tekzip edilmiştir. Rahmetli Adnan Menderes'i, sanki milletimize beddua eden, Cumhuriyetimizin ve devletimizi çok ağır biçimde itham eden bir Başbakan, bir siyasetçi olarak ortaya koymak istemiştir."
MENDERES'İN SON SÖZLERİNİ OKUDU
DP Genel Başkanı, basın toplantısında Adnan Menderes'in son sözlerini okuyarak, şöyle dedi:
"Şimdi size rahmetli Menderes'in son sözlerini okuyacağım. Adnan Bey idam edildiği gün biliyorsunuz ki, intihardan kurtarılmıştı hatta tam iyileşmemişti. Onun için eskisi kadar canlı hayata bağlı değildi. Mesela hem Hasan Bey hem de Fatin Bey kendi elyazıları ile son sözlerini kaydetmişlerdir. Ama Adnan Bey'in son sözleri idam tutanağında vardır. O da şöyle "Hayata veda ettiğim şu an devlete ve millete saadetler, karımı ve çocuklarımı şefkatle andığımı bildiririm. Şerefle yaşadığımı ve suçsuz olduğumu bilmesini dilerim' bu kadar. 17 Eylül 1961. Bunun dışında bir vasiyeti yoktur, o vasiyet uydurulmuş ve herkes tarafından da uyduruk olduğu bilinmektedir. Ama Sanıyorum Başbakan o sırada anaokulunda filandı... Bilmiyoruz kaç yaşında. Birisi ona yanlış bilgi vermiş, o yanlış bilgiyi okuyor."
"YARIŞI CANLILAR ARASINDA YAPALIM"
Referandum yarışının canlılar arasında yapılmasını isteyen Cindoruk,
"Biz canlılar arasında bir seçim yarışı ya da referandum yarışacak diyoruz. Hepimizin söyleyeceği sözler güncel olmalı. Gelin muhalefet ve iktidar partileri konuyu vatandaşımıza anlatalım yoksa 12 Eylül'den kalmış 27 Mayıs'tan kalmış hadiselerden bir sonuç çıkarmayalım" diye konuştu.
TERÖRLE MÜCADELE UYARISI
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarını da değerlendiren Cindoruk,
"Yüksek Askeri Şura'nın ordudaki değişiklik yapma hakkını Türk siyasi hayatında ilk defa Sayın Başbakan ve siyasi iktidar ele geçirmiştir. Bu yanlıştır. Başka şey daha var, bu ordu bugün terörle mücadele ediyor, şehit veriyor, inşallah bundan sonra şehidimiz gelmez. O ordu kadar şehit veren kahraman yok, o orduda eğer bir mesele çözeceksiniz onu kendi aranızda kamuoyuna yansıtmadan çözmeliydiniz" dedi.
"TÜRKİYE ADLİYE SARAYI HALİNE GELDİ"
Yargı ile asker arasında husumet oluşturulduğunu vurgulayan DP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Bir başka şey daha ortaya çıktı. Yargı ile asker arasında sanki bir husumet cephesi oluşturuldu. Yargı geldi askere müdahale etti. Her gün bu kararlarla üzülüyoruz, şaşırıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bir adliye sarayı haline geldi. Her gün bir mahkeme, her gün bir tutuklama, her gün bir ceza evinde dava. Bir gün ona benzer başka bir hadise. O mahkemenin kararını bozacak başka bir mahkeme böyle bir hayata Türkiye layık değil."
"CUMHURİYET'İN EN KARANLIK GÜNLERİNDE BİLE DÜŞÜNÜLMEDİ"
Referanduma sunulacak Anayasa paketini eleştiren Cindoruk,
"Bu anayasa bu şekilde çıkarılırsa kısa sürede Eskişehir'de de gezecektir AK Partili hakimler, Ak Partili Savcılar. Bu Cumhuriyet'in en karanlık günlerinde bile düşünülmemiş bir şeydir. Olacak şey değil. Ben yarım asırlık avukatım böyle bir şey duymadım, görmedim, işitmedim. Hiç kimsenin aklına gelmez böyle bir şey. Mahkemeleri siyasileştirdiğiniz zaman, o zaman avukat çıkacaksa Ak Parti'nin avukatları çıkacak."
