Başbakan Erdoğan, MHP'nin kendisine yönelik söylemine sert çıktı. Erdoğan: "Siz nesiniz? Siz siyasi parti misiniz, yoksa kasap mısınız? Siz ne zamandan beri ali kıran baş kesen oldunuz? Demokratik parlamenter sistemde bu makamlara millet getirir, millet götürür. Bunun dışında hiçbir yol, yöntem... Buralara indirme, bindirme harekatı yapamaz. Burası, evet açık söylüyorum, Mavi Marmara'nın uğradığı uluslararası sular değil. Orada onu yapanları biliyoruz, eğer onlarla eş durumdaysanız, eş değerdeyseniz buyurun çıkın ortaya. Bu nasıl bir üslup, bu nasıl bir hazımsızlık, bu nasıl bir öfke..." dedi.
***
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milliyetçiliğin ırkçılık olmadığını belirterek, ''Kuru milliyetçiliğe, slogan milliyetçiliğine hiçbir zaman teslim olmadık'' dedi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti grubu olarak Gazi Mustafa Kemal'i saygıyla andıklarını belirtti.
Elazığ'da hafta sonu gerçekleştirdiği açılışlar ve Kosova'ya yaptığı resmi ziyaret hakkında bilgi veren Erdoğan, Kosova'daki temaslarının ayrı bir anlamının bulunduğunu vurguladı. Erdoğan, Kosova ziyaretinin sembolik anlamı üzerinden dış politika vizyonları konusunda değerlendirmelerde bulunmak istediğini söyledi.Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Milliyetçilik kafatasçılık değildir. Milliyetçilik slogan atmak, çeşitli sembollerle tezahüratta bulunmak, hoşgörüsüzlüğü bir ideoloji olarak dayatmak hiç değildir. Milliyetçilik belli idealler, belli değerler etrafında buluşmak, bir gelecek vizyonu etrafında kenetlenmek, insanlığın tamamının huzur ve barışı adına tek yürek haline gelmektir. Ortak tarih ve kültür bilinci insanları bir arada tutar, bir millet olarak geleceğe taşır. Milliyetçilik bu ruhu oluşturabildiği, bu duygu iklimini güçlendirebildiği oranda kıymetlidir. Milliyetçilik kendi milletine, kendi vatanına, ülkesine, onlarla birlikte tüm insanlığa, mazlumlara, mağdurlara ulaşmak, onlara el uzatma, onlara kucak açabilmektir. Milliyetçilik asla ve asla ırkçılık değildir. Zira milleti teşkil eden ana unsurlar, kan bağı, genetik kodlar değil, tarihtir, kültürdür, ortak idealler, ortak değerlerdir. Aynı toprak parçası için, aynı bayrak için, aynı idealler ve değerler için şehit düşmüş ve aynı mezarlıkta yan yana yatan iki şehidi etnik kökeniyle, diliyle, kökeniyle, mezhebiyle birbirinden ayırmak şehitlere de, bu millete de, bu ülkeye de yapılacak en büyük haksızlık, en büyük saygısızlıktır.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti üst kimliği altında toplanmış, aynı bayrağın, aynı İstiklal Marşı'nın, aynı ideallerin ve değerlerin etrafında kenetlenmiş bir milletiz. Biz milliyetçiliğe hep böyle baktık. Bu şekilde bakmaya da devam edeceğiz.''