NASIL TERCÜME EDİLDİ?
Kayhan Karaca: "Fransız Haber Ajansı AFP özel bir haber geçti. Burada bu söz bizim anladığımız anlamda anlaşılmadı. Basın mensupları bize ne anlama geldiğini sordular. Onlara anlattık ve kısa süre önce AFP özel haber geçti. AFP'nin geçtiği tercüme şu şekilde: "Ben sizi Türkiye'ye davet etmek istiyorum. Anlıyorum ki Fransızsınız. Türkiye'de bizim bir konu hakkında yeterli bilgisi olmayanlar için kullandığımız bir deyim vardır: Fransa'dan geliyor kendisi..." Başbakan Erdoğan'ın konuşması salonda gülüşmelere neden olduğu gibi bazı Fransız parlamenterler tarafından da hoş karşılanmadı. Şunu da belirtmek gerekir ki, Başbakan Erdoğan burada tanınmayan bir poltikacı değil. Strasbourgh'a 3. gelişi ve üslubu yavaş yavaş tanınıyor. Bu nedenle üslup şaşırtmadı ancak şunu da belirtmeliyim ki bu üslup burada kulanılan bir üslup değil."
"ERDOĞAN'A BEN DE KATILIYORUM"
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkanı Andreas Gross NTV'ye konuştu. 'Fransız kalmak' deyimi nedeniyle Başbakan Erdoğan'a destek veren Gross, bu deyimin çok hoşuna gittiğini ve bundan sonra kendisinin de kullanacağını söyledi. Gross, "Asla unatamayacağımız bir şaka oldu ve ben de bazen Fransızların, çok da fazla bilgi sahibi olmadıkları konularda konuştuklarını düşünüyorum. Bazen diğer insanları küçümsüyorlar, ben de böyle hissediyorum. Özellikle diğer ülkelerdeki çatışmalar hakkında sandıklarından daha az bilgi sahibiler. Benim çok hoşuma gitti bu şaka ve bence Fransızların bir kısmı gayet de hak ediyor. Ben de yapacağım bundan sonra bu şakayı" şeklinde konuştu.
"HEM EVET HEM HAYIR"
Başbakan Erdoğan'a, Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğüyle ilgili soru yönelten Gross, aldığı yanıtttan tatmin olup olmadığı noktasında "hem evet hem de hayır" dedi ve ekledi: "Bir takım sorunlarınız olduğunu kabul etti ve aynı zamanda Orhan Pamuk'un korkacak hiçbir şeyi olmadığını ifade etti. Ancak kendisiyle öğlen yemeğinde biraraya geldim ve derinliğine konuyu ele alma fırsatı oldu. Bence çok iyi bir başlangıç yaptık." Gross, yemekte, toplantıdaki konulardan faklı ne konuşulduğuyla ilgili de, "Farklı bir şey söylemedi ancak bizi kabul etmeye hazırdı. Soruşturmaların daha da derileştirilmesi gerektiğini söyledi. Hükümetin basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlamadığını her bir dava üzerinden göstermeye hazır olduğunu söyledi" şeklinde konuştu. Gross, Başbakan Erdoğan'ın toplantıdaki tonunun sert olup olmadığıyla ilgili de, "Hayır, konuşamsı çok iyiydi bence. Dış poltika, Avrupa politikası ve Türk hükümetinin politikaları hakkında çok iyi bir denge kurdu. Aynı zamanda Avrupalıların Türkiye'yi kabul etmemesinin, küçümsemesinin yanlış olduğunu ve Türkiye'nin Avrupa lehinde hareket ettiğini ortaya koydu. Son derece kendine güvenli bir tutum sergiledi. cehalet sonucu gelen bazı sorular vardı. Bugünkü Türkiye ile 10 yıl öncesinin Türkiye'sini karıştıran sorulardı. Onun kendine güveni çok olumluydu. Gerçekten de son 10 yılda Tükiye'de, demokrasi ve insan hakları adına öncesine göre çok daha fazla şey yapıldı" diye konuştu.
REUTERS: Türk Başbakan Fransa'yı peçe yasağından dolayı topa tuttu
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, kamuya açık yerlerde peçe yasağını resmen uygulamaya koyan Fransa'yı dini özgürlükleri ihlal etmekle suçladı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin laiklik konusunda Fransız hukukunu benimseyen yegâne Müslüman ülke olduğunu söyledi. "Laikliğin bugün Avrupa'da yeniden tartışılıyor ve özgürlükleri kısıtlamanın bir aracı haline dönüştürülüyor olması ironik" diyen Erdoğan, "Fransa'da şu anda kişisel inanç özgürlüklerine saygının olmadığını görüyorum" ifadesini kullandı.
AFP: Türkiye, Avrupa'yı Arap dünyasının özgürlük haykırışlarını duymaya çağırdı
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, Avrupa'nın, Arap dünyasından yükselen özgürlük çağrılarını dikkate alması ve desteklemesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, AKPM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, "Artık Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya bakınca, petrol kuyuları görmekten vazgeçip, yaşanan trajedilere odaklanmak durumundayız" dedi. Erdoğan, bölgeye yapılacak herhangi bir askeri müdahalenin de "sadece insani kaygılar gözetilerek yapılması gerektiğini" vurguladı ve ekledi: "Yeni bir Irak veya Afganistan istemiyoruz." Erdoğan, "Libya'da ve son günlerde Filistin'de yaşanan olaylara, Avrupa'nın vicdan ölçeğiyle bakmasını, evrensel değerlerden, insanlık değerlerinden yola çıkarak gelişmeleri değerlendirmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.
APA: "Ermenistan'la sınır sorunu Minsk Grubu'nun Dağlık Karabağ konusuna çözüm bulmasıyla çözülecek"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKPM'de yaptığı konuşmanın ardından Ermeni milletvekili Armen Roustamian'ın sorusu üzerine "Türkiye ve Ermenistan arasında sınırların açılması ayrı bir konudur. Türkiye'deki Ermenilerin haklarının korunması da bizim sorumluluklarımızdan biridir. Biz anlaşmalara sadığız" dedi. Türkiye'nin aynı zamanda Ermenistan'ın çıkarlarını da savunduğunu söyleyen Erdoğan, "Azerbaycan'daki kardeşlerimizin haklarını da savunuyoruz ve bu hakların Ermeniler tarafından ihlalini asla kabul etmeyeceğiz. Açık konuşuyorum, bu sorunu çözmemiz lazım. Bugün bile sınırları açmaya hazırız. Ben her zaman için Dağlık Karabağ'daki sorunun çözülmesi için Minsk Grubu'nu daha aktif rol oynamaya davet ettim. ABD, Fransa ve Rusya sorunu çözmek için çabalarını artırmalı. Ermenistan'la sınır sorunu, Minsk Grubu'nun Dağlık Karabağ sorununa çözüm bulmasıyla çözülecektir. Aksi takdirde işler çok zor olacaktır" dedi.