Şanlıurfa'da amcasının oğluyla evlendirilmek istenince Kahramanmaraşlı sevgilisine kaçıp, evlenen 19 yaşındaki Fahriye'nin eşi geçen temmuzda töre uğruna sokak ortasında vurularak öldürüldü. SABAH'a konuşan ve ailesine "Beni ölüme çağırmayın" diyen Fahriye, Urfa'da yaşayan annesinin "Seni töreye kurban etmeyeceğim, ölmeyeceksin, söz" demesi üzerine iki hafta önce memleketine döndü. Zanlılar yanlışlıkla bir kişiyi daha öldürmüştü. Genç kadın, annesinin verdiği garantiyle Ceylanpınar'a döndü. Ancak can güvenliği tehlike altında. Çünkü azmettirici olduğu öne sürülen babası Mehmet Keskin ve tetiği çektiği öne sürülen amcasının oğlu Yusuf Keskin hâlâ aranıyor.
İKİ AZMETTİRİCİ ARANIYOR
Fahriye ve Uygun'un hikayesi çok güzel başlamıştı. Ceylanpınarlı Fahriye, Kahramanmaraş'tan köylerine bir düğüne gelen 23 yaşındaki Uygun Özden'le tanışıp aşık olmuştu. Ancak Fahriye'nin ailesi onu amcasının oğlu 30 yaşındaki Yusuf Keskin ile evlendirmek istiyordu. Bunun üzerine Fahriye ve Uygun Kahramanmaraş'a kaçarak geçen temmuzda evlendi. Ancak töre peşlerini bırakmadı. Urfa'dan gelen Fahriye'nin amcasının oğlu Yusuf Keskin'in de aralarında bulunduğu kişiler, 10 Temmuz'da yanlışlıkla 21 yaşındaki Cengiz Kıvanç'ı sokak ortasında 7 kurşunla öldürdü. İki haftalık evli olan Cengiz Kıvanç, eşi Eda Kıvanç'ın kollarında can verdi. Yanlış kişiyi öldürdüklerini anlayan zanlılar 3 gün sonra bir düğün çıkışı bu sefer hedeflerindeki Uygun'u, kol kola yürüdüğü 6 günlük eşi Fahriye'nin yanında sokak ortasında öldürdüler. Çifte cinayetin ardından Fahriye'nin amcası Fevzi Keskin ve Ergün Özdemir yakalandı, azmettirici olduğu öne sürülen Fahriye'nin babası Mehmet Keskin ve tetiği çektiği öne sürülen amcasının oğlu Yusuf Keskin ise aranıyor. Tutuklu olan Fevzi Keskin ve Ergün Özdemir hakkında 'Kasten planlayarak ve töre saiki güderek birden fazla kişiyi öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kocasının ölümünün ardından geçen ağustosta saklandığı yerde SABAH'a konuşan Fahriye Özden ailesine seslenerek, "Beni ölüme çağırmayın. Bırakın acımı yaşayayım" demişti. Genç kadın, "Benim sonum da Mavişim gibi olacak. Kocamı aldınız, ne olur beni öldürmeyin, bırakın acımla yaşayayım. Hiç olmazsa onunla geçirdiğim günleri hatırlayarak yaşayayım. Hayatta tutunacak en büyük dalımı kestiniz. Yeter artık bitsin bu töre cinayetleri" demişti.
ANNESİYLE BİRLİKTE DÖNDÜ
Fahriye'nin Urfa'daki annesi Zeynep Keskin bir süre önce kızını arayarak, yanına dönmesini istedi. Annesiyle sürekli telefonla konuşan Fahriye sonunda annesinin "Töreye seni kurban etmeyeceğim, söz veriyorum" demesi üzerine köyüne dönmeye karar verdi. İki hafta önce Urfa'dan iki yakınıyla birlikte gelen anne, ilçe jandarma komutanlığına giderek kızı Fahriye'nin eve dönmeye karar verdiğini ve onu alıp gitmek istediğini söyledi. Cumhuriyet savcısına ifade veren Fahriye Özden "Hiçbir baskı altında kalmadan kendi isteğimle gidiyorum" dedi. Fahriye, Urfa'ya dönmeden önce kocasının mezarı başına gitti ve ona mezar taşını öpüp "Son sözün 'Seni sevdiğime pişman değilim Fahriye' olmuştu. Ben de seni sevdiğime hiç pişman değilim Mavişim" diyerek veda etti.
SAVCI İKNA EDEMEDİ
Fahriye'nin ifadesini alan savcının "İstersen, seni kadın sığınma evine yerleştirelim" teklifinde bulunduğu; ancak kendisinin "Hayır. Ben annemin evine dönmek istiyorum" dediği öğrenildi. Savcı, 18 yaşını geçmiş herkesin istediği yere yerleşme ve seyahat etme özgürlüğü olduğunu ve bu maddeden dolayı Fahriye'yi annesine teslim ettiklerini söyledi. Kendisinin Fahriye'yi gitmemesi konusunda ikna etmeye çalıştığını ancak buna engel olamadığını söyleyen savcı, Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı ve Ceylanpınar Jandarma Komutanlığı'na yazı yazarak konuyla ilgili bilgi verdiğini anlattı.
Anayasal bir düzenlemeyle güvence gerek
Avukat İsmail Kahveci (Eski Kahramanmaraş Baro Başkanı): 18 yaşını aşmış bir insan 'ben gidiyorum' dedikten sonra savcının yapacağı tek şey gittiğini kolluk kuvvetine bildirmek. Oysa Anayasal bir düzenlemeyle savcıya bu durumlarda 'Bölgesel veya yaşamsal olarak can güvenliği' söz konusu ise gitmek isteyen kişinin yaşına ve talebine bakılmaksızın araştırma yaptıktan sonra gidip gitmemesine karar verecek bir düzenleme yapılması gerekir.
Nilüfer Yılmaz (KAMER Yöneticisi): Yeni yasal düzenleme yolda. Kadınlar en azından kendilerini tehlikede hissettikleri anda sığınabilecekleri bir kanun olacak. Kadını koruma altına almak lazım. Güvence verilmeden de aileye teslim edilmemeli. Devlet öyle bir şey yapmalı ki, hem bu ölümlerin önüne geçmeli hem de öldürene ağır cezalar vermelidir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri: Haberin yayımlanması üzerine sosyal hizmet uzmanları Fahriye Özden ile görüştü. Kendisine istemesi halinde koruma sağlanabileceği ya da sığınma evine yerleştirilebileceği iletildi. Ancak kabul etmedi. Fahriye bizden de koruma veya sığınma evine yerleştirilmesini talep ederse, yerine getiririz.
EVİNE DÖNDÜ AMA...
Fahriye Özden, 6 günlük eşini toprağa verdi ve annesinin sözü üzerine memleketine döndü. Şimdi canı onlara emanet. Çünkü cinayeti azmettirmekten babası ve evlendirilmek istendiği amcasının oğlu ise hâlâ aranıyor.