Fransa Parlamentosu'nda görüşülen sözde Ermeni soykırımını inkarın cezalandırılmasına yönelik yasa teklifine tepkiler büyüyor.
Bülent Arınç
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fransa Parlamentosunda kabul edilen ''Ermeni teklifiyle'' ilgili, ''Oturuma gelme cesaretini bile gösteremeyen milletvekilleri, bunun Fransa'ya Engizisyon Mahkemelerini geri getirme anlamına geldiğini çok iyi biliyorlar'' değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yardımcısı Arınç, resmi twitter hesabı üzerinden yaptığı değerlendirmelerde, Fransa Meclisi'nin yasayı kabul ederek tarihe ve gerçeklere karşı bir karartma operasyonu yaptığını belirterek, bilimadamlarının bile düşüncelerine ipotek koymayı hedefleyen bu girişimin ilkel bir anlayışın sonucu ve tamamen art niyetli olduğunu ifade etti.
Arınç, twitter mesajlarında şunları kaydetti:
''Zaten Fransız Parlamentosu'ndan 577 milletvekilinden yalnızca 50 civarında milletvekili bu utanç verici yasa için el kaldırabildi. Çünkü oturuma gelme cesaretini bile gösteremeyen milletvekilleri bunun Fransa'ya Engizisyon Mahkemelerini geri getirme anlamına geldiğini çok iyi biliyorlar. Gerçi tarihinde Galileo'yu dünya dönüyor diye yargılayan bir sabıkaya sahip ülke için bu garabet abidesi, Galileo'dan bugüne kadar Fransa'da pek de bir şeylerin değişmediğini acı bir şekilde gösterdi.
Şimdi şunu merak ediyorum, bu yasanın ardından Fransızlar geçmişlerinde yaptıkları gibi 'soykırım yoktur' diyenlere karşı bir cadı avı mı başlatacak? Tarihe ve tarihi gerçeklere karşı ihanet anlamına gelen bu yasayı çıkaran Fransa Parlamentosunu kınıyorum. Umarım nasıl bir garabetin altına imza attıklarını bir gün idrak edebilirler.''
Numan Kurtulmuş
Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 1915 olaylarının 'soykırım' olmadığı yönündeki ifadelerin suç sayılmasını öngören yasa teklifinin Fransa Meclisinde kabul edilmesinin Türkiye için dünyanın sonu olmadığını ancak stratejik adımların acil ve kararlı şekilde atılmasının şart olduğunu söyledi. Kurtulmuş, karamsarlığa gerek olmadığını belirterek, "Bizim için dünyanın sonu değil. Türk dışişleri geçmişteki hatasını tekrar etmemeli; kalıcı adımlar atmalıyız" diyen Kurtulmuş'un önerileri arasında, elçilerin karşılıklı olarak çekilmesi, Fransa'nın kamu ihalelerinden men edilmesi ve Ermenistan'la doğrundan ilişki kurulması da yer alıyor" dedi. Numan Kurtulmuş açıklamasında şunları kaydetti:
"Ermeni Soykırımı Yasasının Fransa'da kabul edilmesi tarih ve barış adına üzücüdür. Geçmişle yüzleşmek hepimiz için faydalıdır ancak bu tür girişimler bunu sağlamaz. Fransa'nın bu adımı Türkiye için dünyanın sonu değildir, millet olarak karamsarlığa düşmemeliyiz. Ancak stratejik adımların acil ve kararlı şekilde atılması şarttır. Türk dışişleri geçmişteki hatalarını tekrar etmemeli; kalıcı ve sonuç alıcı adımlar atmalıyız.
Ermeni soykırımı iddialarını gündeme alan bazı ülkeler bunu bir Ermeni dostu olarak değil Türkiye karşıtı bir tez olarak istismar etmektedir. Fransa da böyledir. Herkesin ve Ermenistan'ın bunu anlaması gerekir.
1965'ten beri, özellikle de son 10 yıldır sanki kulağımızdan tutarak çocuk gibi bizi terbiye etmeye kalkan ülkelere karşı daha ciddi ve stratejik adımlar atmalıyız. Daha 2-3 ay önce Libya'ya NATO operasyonu çerçevesinde kol kola olduğumuz Fransa'nın Türkiye aleyhine bu kadar cüretk'r davranmasını da doğru okumalıyız". Kurtulmuş, açıklamasında şu önerilerde bulundu:
" 1- Ciddi bir tavır, PARADİGMA değişikliğine gitmeliyiz. 2015'e doğru çok sayıda benzer kararla karşı karşıya kalabiliriz. Tanıma sürecini tazminat ve toprak talepleri takip edebilir.
2- Geçmişimizle yüzleşme veya geçmişinize ayna tutma işi istismarcıların elinden kurtarılmalıdır. Bunun için Dışişleri arşivleri açılmalıdır. Geçmişin üzerinden köşeye sıkıştırılmaktan kurtulmalıyız.
3- Fransa Parlamentosu sözde soykırım yasasını kabul ettiğine göre, hemen bugün;
Türkiye'nin Paris Büyükelçisi geri çağrılmalıdır.
Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Türkiye'den gönderilmelidir.
Fransa'nın devlet ihalelerine katılımı engellenmelidir.
4- Lobicik noktasındaki zaaflarımız giderilerek, Avrupa'daki işadamlarımız, siyasetçilerimiz, bilim adamlarımız harekete geçirilmelidir.
5- Bunun yanında, Azerbaycan'ın hassasiyetlerini dikkate alacak şekilde, bir komşu ülke olarak Ermenistan'la ilişkilerin doğrudan düzeltilmesi için de stratejik adımların atılması gerekir. Aradaki istismarcı kimi ülkelerin saf dışı bırakılmasını başarmalıyız".
Veysel Eroğlu
TBMM, "Ermeni" teklifini kabul eden Fransa'yı kınadı. TBMM Genel Kurulu'nda konuşan milletvekilleri "Ermeni" teklifini kabul eden Fransa'yı kınayarak tepki gösterdi. Türkiye'nin hiçbir zaman katliam, soykırım yapmadığını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da, "Hükümet olarak Fransa'ya ne gerekiyorsa, eğer bu kanun geçerse gereken misilleme yapmak için hazırız. Türkiye büyük bir güçtür, gereğini yerine getirecektir" dedi.
Meral Akşener
TBMM Genel Kurulu, oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da gündem dışı konuşan milletvekilleri, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını reddetmeyi suç sayan yasa teklifinin Fransa meclisinde kabul edilmesini kınadı.
Yusuf Halaçoğlu
Gündem dışı konuşan MHP Kayseri Yusuf Halaçoğlu, AKP, CHP ve MHP'den oluşan parlamento heyeti olarak Fransa'ya gittiklerini hatırlatarak, "Temaslarda bulunduk AKP, CHP ve MHP olarak. Her üç parti olarak birlik ve beraberlik içinde bize yöneltilen suçlamaları reddettik. Yaptığımız görüşmelerde hiç kimse kendi üzerine almadı, hükümet kendi üzerine almadı" dedi.
Mehmet Kasım Gülpınar
Fransa'ya giden parlamento heyeti içinde yer alan AKP Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar da, söz konusu teklifin seçime yönelik olduğunu belirterek, "Önümüzdeki dönem senato aşamasına geliyor. Biz bu senato aşamasında ülke olarak muhalefet partileriyle aynı birlikteliği göstererek işin senato aşamasında kanunlaşmaması için elimizden geleni gayreti göstereceğiz" dedi.
Kadir Gökmen Öğüt
CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Dersim konusunda yaşanan tartışmaları hatırlatarak, şöyle dedi:
"En son dersim konusunun iç politikada kullanılması sonucunda Fransızların bu konuda da bir öncelik alma kendilerini haklı gösterme şeklinde politikaları gelişmiştir, bu Meclis içinde de bu tür kendi iç politikalarımızla ilgili sorunların soykırım olarak nitelendirilmesinin sonuçlarını hep birlikte görmekteyiz. Bu konuda Meclis'in biraz daha dikkatli olması yönünde ricada bulunuyorum."
Mehmet Metiner
AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de, "Dersim'de bir katliamın olduğunu söylemek Dersim de bir soykırım olduğunu söylemekle eş anlamlı değildir. Fransa'nın bu tutumu insanlık adına utanç vericidir. Düşünce ifade özgürlüğü adına utanç vericidir" dedi.
AKP Ankara Milletvekili Seyit Sertçelik ise, "Ermeni soykırımı iddialarının temelinde Anadolu toprakları üzerinde bir devlet kurmak için yaratılan projeler bulunmaktadır" şeklinde konuştu.
AKP Burdur Milletvekili Bayram Özçelik de, "Sözde Ermeni soykırımının inkarını cezalandıran yasa teklifini ve Fransa'yı kınıyorum" dedi.
Veysel Eroğlu
Türkiye'nin hiçbir zaman katliam, soykırım yapmadığını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu şunları kaydetti:
"Benim de geçmişte Ermeni çetelerinin Amerika'da katlettiği bizim konsoloslarımız için yazdığım bir kitap vardı, Ermeni meselesi diye. Türkiye hiçbir zaman katliam, soykırım yapmamıştır. Kültürümüzde soykırım anlayışı yoktur."
Erzincan'da askerlik yaparken Ermenilerin yaptığı katliamı gören, şahit olan bir ihtiyar vatandaşı ziyaret ettiğini ifade eden Bakan Eroğlu, şöyle devam etti:
"Anlattıkları kanımı dondurmuştu. O ağladı, ben ağladım. Neticede bütün insanları bir araya toplayıp çoluk çocuk demeden cami içinde veya okullarda çeşitli yerlerde onları ateşe verip yakan hatta hamile hanımların önündeki çocukları süngüyle deşerek aralarında bahse tutuşan Ermeni çeteleri Türkiye'de çok büyük bir mezalim icra etmişlerdir."
Toplu bir katliamın, soykırımın asla söz konusu olmadığını kaydeden Eroğlu, şunları kaydetti:
"Ancak maalesef Fransızlar bunu sürekli gündeme getirmektedirler. Sarkozy yaklaşan seçimler nedeniyle bunu siyasi maksatlarla kullanmak istemektedir. Ama hükümetimiz böyle bir kanun teklifine fevkalede karşıdır. Hükümet olarak Fransa'ya ne gerekiyorsa eğer bu kanun geçerse gereken misilleme yapmak için hazırız. Türkiye büyük bir güçtür, gereğini yerine getirecektir."
"Fransa hukuk katline yol açmaktadır" diyen Eroğlu, "Bu hareketi lanetliyoruz. İnşallah bu şekilde Meclis'ten geçmez diye düşünüyoruz" diye konuştu.
Faruk Çelik
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Fransa Parlamentosunda kabul edilen 1915 olaylarıyla ilgili olarak Ermeni iddialarının inkarını suç sayan düzenlemeyi ''zavallılılık olarak gördüğünü'' söyledi.
Çelik, Meclis Kulisinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ''Tarihi gerçekleri bir kanunla değiştirebileceklerini zannediyorlar. Bütün AB standart, norm, hukukuna aykırı bir düzenlemedir bu. Bir zavallılık olarak görüyorum. Çünkü kendileri bunu seçime endekslediler. Kanuni Sultan Süleyman'dan yardım isteyen Fransuva, bugün bu tabloyu görse, kulağını çekmek değil dilini koparırdı Sarkozy'nin. Bunu Fransız halkı yapacaktır'' dedi.
Erdoğan Bayraktar
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasa tasarısının Fransa Meclisi'nde kabul edilmesiyle ilgili olarak, "Bu Sarkozy'nin aczinin tezahürüdür. Ancak böyle bir işi aciz bir insan yapar. İnsanlıkla, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan bir olay. Son derece üzgünüz" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu
CHP Parti Meclisi (PM) Fransa Ulusal Meclisi'nde 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasa teklifi kabul etmesini kınadı.
CHP Basın Biriminden yapılan yazılı açıklamaya göre, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplantısını sürdüren PM, Fransa Ulusal Meclisi'nin kararını değerlendirdi.
Açıklamada, ''Genel Başkan Kılıçdaroğlu, CHP PM'de yapılan değerlendirmeler sonunda, Fransız Ulusal Meclisi'nin aldığı bu kararla, kendi tarihine ihanet ettiğini belirtilerek, tasarının kabul edilmesi kararının kınandığını açıkladı. Çalışmalarına devam eden CHP PM, bu konuyla ilgili gelişmelerin büyük bir dikkat ve sorumluluk duygusuyla takip edilmesini de kararlaştırdı'' denildi.
Devlet Bahçeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fransa Ulusal Meclisi'nde kabul edilen 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını inkar edenlere cezası verilmesi yönündeki kararın ''büyük bir skandal ve kara leke olarak tarihe geçtiğini'' bildirdi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Fransa'nın geçmişte uydurma Ermeni soykırım tezlerini benimsediğini, şimdi de ''soykırım yalanının reddini suç sayan ve bunu cezai yaptırıma bağlayan ibretlik yasa teklifini'' onayladığını kaydetti.
Kararın ''büyük bir skandal ve kara leke olarak tarihe geçtiğini'' belirten Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Aynı zamanda ifade ve düşünce özgürlüğüne vurulan bir darbe ve kelepçe olan bu kararın, Batı zihniyetinin gerçek niyet ve tutumunu deşifre etmesi bakımından da son derece manidar olduğu ortadadır. Hak ve özgürlükler konusunda mangalda kül bırakmayan Fransa'nın, Ermeni lobilerinin oyununa siyasi hesaplar çerçevesinde göz göre göre alet ve mahkum olması yüzsüzlük ve izansızlıkla aynı anlama gelecektir. Milliyetçi Hareket Partisi bu küstah siyasi hükmü nefretle karşılamakta, şiddetle kınamakta ve tüm varlığıyla lanetlemektedir.Şayet asılsız soykırım iddialarını inkar edenlere cezai yaptırım kararı bundan sonra Fransa Senatosunda da onaylanırsa, Türkiye ile Fransa arasında tamiri mümkün olmayan bir husumet ve hizip kendisini gösterecektir. Fransa'nın Türk milletini katliamcı olarak sunma ve gösterme densizliği hiçbir şart altında sıradan ve olağan görülemeyecek bir tavır olarak hatırlanacaktır.Büyük milletimiz sözde Ermeni soykırım iddiaları etrafında inşa edilen şantaj ve tehdit girişimlerinden artık bıkmış ve bundan da ziyadesiyle usanmış durumdadır. Olumsuzluklar zincirinin bu son halkası, ülkemizin karşısında kurulan düşmanlık kampının sürekli olarak genişlediğinin ve ilerlediğinin açık bir kanıtıdır.''
Fransa parlamentosunun teklifi onaylamasını ''rezil karar'' olarak niteleyen Bahçeli, Hükümetin milli gerçekleri ve milletin şerefini dikkate alarak meseleye ciddiyetle eğilmesini istedi.
Bahçeli, açıklamasında MHP'nin, alınması gereken yaptırımlarla ilgili görüşlerini de şöyle sıraladı:
''Paris Büyükelçimiz, soykırım iddialarını reddedenlere uygulanacak cezai yaptırımın görüşüleceği ikinci aşama olan Fransa Senatosu'nun kararına kadar mutlaka geri çekilmelidir.
Fransa Ulusal Meclisi'nde kabul edilen kararın önümüzdeki süreçte Senato'da onaylanmaması için gerekli girişim ve müdahaleler acilen yapılmalıdır. Bundan böyle yanlış düzeltilmez ve sözde soykırım iddialarıyla ilgili iftiranın neden olduğu kararlardan geri adım atılmazsa Fransa'yla telafisi olmayacak bir sürece girileceği açık ve nettir.
Türk milleti şanlı mazisine hayasızca yapılan hakaretlere sessiz durmayacak, emperyalist ve sömürgeci heveslerin tacizini, tahrikini ve provokasyonlarını karşılıksız bırakmayacaktır.
Fransa'nın, vatan topraklarımızı hedefine alan 90 yıl önceki işgal ve esaret amaçlarına farklı yol ve yöntemlerle ulaşabilmesi dünya durdukça mümkün olmayacak ve yerli işbirlikçileriyle birlikte her zaman sukutu hayale uğramaktan kurtulamayacaktır.''
Savaş Eğilmez
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, ''Bugün Fransız meclisi kabul etmiş olduğu soykırımı inkara ceza yasasıyla modern insanlığın çok önemli değerlerini de cezalandırmış oldu'' dedi.
Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, yaptığı yazılı açıklamada, Sarkozy ve kurmaylarının tarihi bir olayı tamamen çarpıtarak, kaybedecekleri bir seçim için iç politika malzemesi yapıp hem Türkleri çok üzdüklerini hem de kamuoyunun Fransa'nın kanlı tarihini yeniden hatırlamalarına neden olduklarını belirtti.
Dernek olarak bugün başlayarak bütün dünya kamuoyuna Fransa'nın Cezayir'e nasıl bir soykırım yaptığını ve Ruanda'da insanların birbirlerini katletmeleri için nasıl bir tezgah hazırladığını anlatacaklarını ifade eden Eğilmez, şunları kaydetti:
''Bugün Fransız meclisi kabul etmiş olduğu soykırımı inkara ceza yasasıyla modern insanlığın çok önemli değerlerini de cezalandırmış oldu. Türkleri iftiralarla 500 bin Ermeni'yi öldürmekle suçlayan Fransa, son 60 yıl içerisinde Cezayir ve Ruanda'da 2 milyondan fazla insanın katledilmesine sebep olmuştur. Cezayir'den 1,5 milyon insanı katlettiler. Ruanda'da 90'lı yıllarda Hutu ve Tutsi kabilelerinin birbirlerini katletmelerine yardımcı oldular. 1830'da sömürge olarak işgal ettikleri Cezayir'de her türlü insanlık suçunu çekinmeden işleyen Fransızlar, 1962'de bağımsızlığını kazanana kadar ülkede çeşitli soykırım ve katliamlar gerçekleştirdi. Bağımsızlık savaşı veren yüz binlerce Cezayirliyi katleden Fransızların 2,5 milyon Cezayirliyi tehcire tabi tuttukları biliniyor. Cezayir'de 100 yılı aşkın süre her türlü insanlık suçunu işleyen Fransızların bağımsızlık savaşında 8 bin köyü yok ettiği de çeşitli kaynaklarda yer alıyor.''
Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, 8 Mayıs 1945 tarihinin önemine değinerek, ''8 Mayıs 1945 tarihi, Fransa için kurtuluş, Cezayir için soykırım günüdür'' dedi.
''Fransız sömürgesi Cezayir, Nazi Almanyası tarafından işgal edilen Fransa'nın kurtuluşu için gençlerini savaşa gönderdi. Karşılığında sadece bağımsızlığını istedi Fransa'dan'' diyen Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Fransa teklifi kabul etti. Almanya'yı, Cezayirli askerlerin desteğiyle yendi. Fransa'nın zaferi, Cezayir'de bayram coşkusuyla kutlandı. Sokaklara dökülen halk, kendilerine verilen bağımsızlık sözünün tutulacağı düşüncesiyle, kutlama yürüyüşleri düzenledi. Ancak Fransa verdiği sözü tutmadı. Yürüyüşe katılan halkın üzerine işgalci Fransız askerleri tarafından ateş açıldı. Katliam günlerce sürdü. Masum insanlar, evlerinden alınarak kurşuna dizildi. Köyler ve kasabalar bombalarla yerle bir edildi. Fransız askerleri, tek suçları ülkelerinin bağımsızlığını istemek olan yaklaşık 45 bin Cezayirliyi katletti. Kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden on binlerce Cezayirli, Fransız askerlerinin kurşunlarıyla can verdi. Askerler, yolda karşılarına çıkan Cezayirlileri rastgele öldürdü. Öldürmekle yetinmeyen Fransız askerleri, Cezayirli Müslüman kadınlara tecavüz etti. Katledilen on binlerce Cezayirlinin bir kısmı şehir dışında açılan dev çukurlara gömüldü. Bir kısmı ise kamyonlara doldurularak kireç fırınlarında yakılmaya götürüldü. Cezayirlilerin cesetleri, Nazi fırınlarına benzeyen ölüm fırınlarında yakıldı. 1945 yılı tarihe, Fransa'nın utanç yılı olarak kazındı.''