Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2011 yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri törenine katılarak fotoğraf sanatçıları Ara Güler, Sıtkı Fırat, Prof. Dr. Sabit Kalfagil ve İzzet Keribar'a ödüllerini verdi. "Tarih yazdığınız, tarihin tanıklığını yaptığınız, bizim göremediğimizi bize gösterdiğiniz için elinize, yüreğinize, gönlünüze ve gözünüze sağlık diyorum" diyen Erdoğan törenin sonunda bu kez kendisi vizörün arkasına geçerek sanatçıların fotoğraflarını çekti. Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
TARİHİN TANIKLARI
* Tarih yazdığınız, tarihin tanıklığını yaptığınız, bizim göremediğimizi bize gösterdiğiniz için elinize, yüreğinize, gönlünüze ve gözünüze sağlık diyorum.
* 4 büyük ustamız, fotoğraflarıyla Türkiye'nin renklerini yansıttılar. Ara Güler'in çektiği İstanbul, Sıtkı Fırat'ın çektiği Kemaliye, Sabit Kalfagil'in çektiği Anadolu, İzzet Keribar'ın çektiği Mevleviler, Türkiye'yi gönülden anlatan karelerdir.
* Hem Türkiye'de hem dünyada farklılığın nasıl bir ahenk, nasıl bir zenginlik oluşturduğunu görmek isteyenlerin, bu 4 sanatçımıza bakmalarını rica ediyorum. Tenlerinin rengi her ne olursa olsun, onlar önce sanatçılar. Dilleri her ne olursa olsun, onlar Türkiyeliler. İnançları her ne olursa olsun, onlar, vizörden baktıklarında insanın özünü görmek gibi bir ortaklığa sahipler.
* Sizin fotoğraflarınız, sizin kareleriniz, bu ülkede ırkçılığa, ayrımcılığa, nefrete karşı verilmiş en güzel yanıttır. Bu ülkede hiç kimsenin, ama hiç kimsenin, bir başkasını ötekileştirme, bir başkasının Türkiye sevgisini sorgulama hakkı yoktur, buna haddi de yoktur. Bu toprakların özünde ırkçılık yok, bu toprakların ruhunda ötekileştirme yok.
* Bu topraklarda, ırkçılığın da, ötekileştirmenin de, nefretin de yeşermesine, yeşertilmesine asla izin vermeyiz, müsamaha göstermeyiz. Kendisini bu ülkenin yegane sahibi olarak görüp, farklı olanları öteleyenler, en önce kendilerine baksınlar, en önce kendi kararan kalplerini sorgulasınlar.
* Biz, bu ülkeye de, tüm dünyaya da, sadece ve sadece birlik, bütünlük, sevgi ve hoşgörü fotoğrafları sunmak istiyoruz. Irkçı, ayrımcı, ötekileştirici pozlar vermek de; bir tek kare üzerinden bu ülkenin insanlarını töhmet altında bırakmak da, Türkiye'ye haksızlıktır.
* Gönül gözüyle bakanlar, bu ülkenin renklerini görürler. İdeolojiyle bakanlar, sadece karanlığı görürler. Bu ülkenin her bir değeri, bu toprakların her bir rengi, bizim hazinemizdir. Tekrar ediyorum: Tek bir kare üzerinden, bütün bir ülkeyi töhmet altında bırakmak haksızlıktır. Kendini bilmez birkaç kişinin tahriklerini, büyüterek, abartarak bir Türkiye fotoğrafı gibi sunmak haksızlıktır, insafsızlıktır.