İmralı'da kalan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile BDP'li milletvekilleri Altan Tan, Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan'ın yaptığı görüşme barış sürecine yönelik umutları artırırken beklenmedik bir olay gündeme bomba gibi düştü. Öcalan ve heyetin yaptığı 5 saatlik görüşmenin tutanaklarının tartışma yaratacak bölümleri dün bir gazetede yayımlandı. Notların sızdırılması, "sürece sabotaj" girişimi olarak değerlendirildi. Tutanaklar sızdırılması Ankara'da deprem etkisi yarattı. BDP heyetinin görüşmelerinde MİT tarafından tutulan ve Başbakanlık ile ilgili bakanlıklara gönderilen resmi tutanakta daha kapsamlı bilgiler yer alıyor. Tutanakların ortaya çıkması üzerine Adalet Bakanlığı da acil gündemle toplandı. Bakanlık kaynakları, basına sızan ifadelerle İmralı tutanaklarını karşılaştırdı. Basına sızan görüşlerin MİT görevlilerinin aldığı notlarla örtüşmediği belirtilirken hükümet kaynakları ifadelerin BDP tarafından sızdırıldığını düşünüyor.
BDP: BİZ SIZDIRMADIK
BDP de tutanakların sızdırılmasının süreci sabote etmeye dönük olduğunu savundu. Grup Başkanvekili İdris Balüken, tutanakların kendileri tarafından sızdırılmadığını belirterek, "Oslo'daki görüşmelerin sızdırılmasıyla da süreç sabote edilmişti. PKK, kesin bir dille kendilerinin sızdırmadığı açıklamasını yaptı. Oslo görüşmelerini kim sızdırdıysa bunu da o sızdırdı. Hükümet sızdıranı bulsun. Başka provokasyonlar da olabilir" dedi. Balüken, "Görüşme tutanaklarıyla ilgili bilgileri hükümet mi verdi başka yerden mi sızdırıldı bilemeyiz. Onu açığa çıkarmak hükümetin görevidir. İlk adımlar bazen hedefe götürecek büyük bir yürüyüşü başlatabilir bazen de bu yürüyüş başlamadan süreci tamamen bitirebilir. Önümüzdeki günlerde başka provokasyonlar da olabilir" diye konuştu.
'Görüşmeler başlangıç'
BDP'nin dün yayınladığı Parti Meclisi sonuç bildirgesinde "İmralı'daki görüşmeler çözümün kendisi değil başlangıcıdır. 4. yargı paketinin içi de bundan önceki paketler gibi neredeyse boştur. Partimiz böyle bir paketi kabul etmeyecektir" denildi.
'Sabote edilmek isteniyor'
AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu: Türkiye'de yeni hassasiyetler yaratacak, farklı sorunlar yaratacak, muhalefetin istismar edeceği bir durum yok. Tutanaklar yayınlanır, devletin ve PKK'nın içinde barışı istemeyenler olabilir, sabote etmek isteyenler olabilir. Burada bir taviz yok. Bunlar oldu diye süreçten vazgeçilmiyor.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın: Doğru mu yanlış mı bilmediğimiz haberler ile ilgili yorum yapmak doğru değil. Ama süreci sabote edecek provokasyonlara prim vermemeliyiz.
AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner: Süreç, her türlü provokasyona, çelmelere, engellemelere rağmen kararlılıkla sürdürülmesi gereken bir süreçtir. Ne pahasına olursa olsun bu süreç kesintiye uğramamalıdır.
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık: BDP'nin diplomatik temasları sürerken, görüşme notlarının sızdırılması şık olmadı. Umarız sürece zarar vermez. Biz şeffaf davranıyoruz. Süreç devam ederken bombalamaların sürmesi de yanlış.
Muhalefetten tepki
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Daha önce de dile getirmiştim. Masanın bir ucunda Recep Tayyip Erdoğan diğer ucunda da Abdullah Öcalan oturuyor. Ortaklardan birisinin yaptığı açıklamaları gazetelerde okuduk, diğer ortağın yapacağı açıklamaları bekliyoruz. Bizim muhatabımız olacak kişi diğer ortak, yani Recep Tayyip Erdoğan. Ne düşünüyor acaba, bunu bekliyoruz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: İmralı canisinin suflörlüğü altında, Başbakan milliyetçiliği ırkçılık olarak ayaklar altına almakta. İmralı'dan yazılan mektupların Başbakan tarafından paraf edilerek, BDP'li milletvekilleri tarafından Kandil'e götürülmesi sözün bitişine ve ihanetin her yeri kapladığına kanıt sayılmalı.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: AKP, İmralı ile anayasa görüşmeleri yapacak duruma geldiyse artık egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil silah egemenliğine teslim edilmiş bir irade vardır. Yedi düvelin yapamadığı Sevr'i bugün PKK aracılığıyla milletimize dayatıyorlar.