Salihoğlu, yazılı açıklamasında, 22 Mayıs 2014'te Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi, Piyalepaşa Caddesindeki Hacıbektaş-ı Veli Cemevi bahçesinde bulunan Uğur Kurt'un ateşli silahla yaralanması ve kaldırıldığı Okmeydanı Devlet Hastanesi'nde vefat etmesi olayıyla ilgili soruşturma yapıldığını hatırlattı.
Başsavcı Salihoğlu, açıklamasında, "Olay günü araçlı devriye görevi ifa eden polis memurlarına molotoflu saldırı sırasında iki polis memurunun yanmaya başlaması ve molotoflu saldırının devam etmesi nedeniyle saldırıyı yapanlara karşı silahla karşılık veren polis memurlarının silahları üzerinde yapılan Adli Tıp Kurumu incelemesi neticesinde, Uğur Kurt'un, polis memuru S.K'nın silahından çıkan kurşunla öldüğünün tespiti üzerine, olay yeri görüntüleri de birlikte incelendiğinde, eylemin görevin ifası sırasında olduğu, bu nedenle 30 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul Valiliğinden soruşturma izni istendiği" bilgisini verdi.
İstanbul Valiliğinin 27 Haziran'da soruşturma izni verdiğini ancak bu kararın henüz tebliğ aşamasında olduğunu aktaran Salihoğlu, "Kararın kesinleşmesini müteakip şüpheli polis memurunun savunmasına başlanacağı ve soruşturmanın kaldığı yerden devam ettirileceği hususu kamuoyuna saygıyla sunulur" ifadesini kullandı.
Polisin silahından çıkan kurşun olduğu tespit edilmişti
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi'nde görevli cumhuriyet savcılarından Hasan Yılmaz, Okmeydanı'ndaki olaylara ilişkin, kafasına mermi isabet etmesi sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Uğur Kurt'un ölümüne ilişkin soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında, Uğur Kurt'un cesedinden çıkarılan mermi çekirdeği ile olay günü o bölgede görev yapan polislere ait 14 silah üzerinde Adli Tıp Kurumu tarafından inceleme yapılmış ve Kurt'un ölümüne neden olan mermi çekirdeğinin polislerden S.K'nın silahından çıktığı tespit edilmişti.
Savcı Yılmaz da bunun üzerine, İstanbul Valiliğinden şüpheli polisin soruşturulması amacıyla izin istemişti.
