Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde muhalefet partilerinin kapatmayı vaat ettiği Yunus Emre Enstitüsü bir Japon çocuğun kalbini kazanarak Türkiye'nin gönül elçisi yaptı. İşte o hikaye:
15 Temmuz darbe girişimi gecesi, Japonya'dan Macaristan'a İstanbul aktarmalı yolculuk yapan Ono Hisayoshi- Zsofia Damjan çifti ile 8 yaşındaki oğulları Filinger Damjan, Atatürk Havalimanı'nda 12 saatten fazla mahsur kaldı. Yaşadıklarına anlam veremeyen küçük çocuk Türkiye'ye ve Türklere çok kızdı. O gece yaşadıklarının travmasını atlatamayan Filinger'ın yolu Türklerle bu kez Yunus Emre Enstitüsü'nün Budapeşte'ye gönderdiği Matematik TIR'ı etkinliğinde kesişti. Matematiği çok seven Filinger, TIR'ın Türkiye'den geldiğini ve Türk matematik öğretmenleri olduğunu öğrenince 15 Temmuz'da yaşadığı travmayı hatırlayarak programa katılmayarak kapıda bekledi.
Yunus Emre Enstitüsü çalışanları bunun üzerine küçük çocuk ile özel olarak ilgilendi. Hem Türklerin sevgisi hem de matematik TIR'ından çok etkilenen Filinger, evine dönünce Türk halkına haksızlık yaptığını belirten bir mektup yazdı. Kendisinin tüm negatif düşüncelerine rağmen Türk insanlarının yüce gönüllü olduğunu ve kendisine tüm samimiyetleriyle ve sevgileriyle kucak açtıklarını dile getiren Filinger, Japonlar ve Türklerin tarihten gelen dostluklarını öğrendi. Filinger, Meclis'in kurulduğu 23 Nisan'ı tüm dünya çocuklarına hediye eden tek ülke olmasından da etkilendi. Küçük çocuk Türk halkına yazdığı mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a göndermeye karar verdi.
23 NİSAN'DA VERMEK İSTİYOR
Erdoğan'ın, çocuklara sevgiyle yaklaşmasından çok mutlu olan Filinger, gazetemiz aracılığıyla "Kendisi Türkiye'ye büyük iyilikler yapmış. Eminim dünyayı daha güzel yer yapacaksınız" diye mesaj gönderdi. Filinger mektubunu 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda Erdoğan'a vermek istiyor.
TÜRKLER'İN SICAKLIĞI BİZİ DERİNDEN ETKİLEDİ
Macarıstan'da Japon dili ve Edebiyatı bölümünde öğretim üyesi olan baba Ono Hisayoshi ise oğlu Filinger'in 15 Temmuz'da yaşadığı travmanın Yunus Emre Enstitüsü'nde adeta bir Türkiye aşkına dönüştüğünü belirterek, "Eskiden Macar arkadaşlarına sürekli Japonya'yı anlatırdı artık sadece Türkiye'yi anlatıyor. Biz Japonlar biraz soğuk insanlarız. Sevgimizi gösteremeyiz. Macarlar da bizim gibi. Ama Türklerin sıcakkanlılığı oğlum Filinger'ı derinden etkiledi. Ona özgüven kazandırdı. Bu yüzden kendilerine minnettarız. Şimdi oğlum Türkçe öğrenmeye başladı. Türkiye'ye geldiğinde Türkçe konuşarak sevgisini göstermek istiyor" dedi.
FİLİNGER GÖNÜLLÜ BİR TÜRKİYE ELÇİSİ
Yunus Emre Enstitüsü Budapeşte Müdürü Yakup Gül, "Filinger'ın 15 Temmuz gecesine şahitlik etmesinden dolayı çok üzüldük. Ona sadece sevgimizi gösterdik ama o bize tüm gönlünü açtı. Gönüllü bir Türkiye elçisi oldu. 15 Temmuz'da adeta 'gönül gazisi' olmuş. Türkiye'ye yüz çevirmiş bir çocuğun Türkiye sevgisini kazanmış olmak bizi onurlandırıyor. Yunus Emre Ensitüsü sadece Türk kültürünü değil Türk insanını da dünyaya tanıtıyor" diye konuştu.
Babası Ono Hisayoshi, Yunus Emre Enstitüsü Budapeşte Müdürü Yakup Gül, SABAH muhabiri Safure Cantürk ve Yunus Enstitüsü Kültür Koordinatörü Johanna Török Abdikoğlu ile objektife poz veren Filinger Damjan, Rabia işareti yapmayı unutmadı.
