Program kapsamında Burkina Faso ve Senegal'e giden ekipte yer alan gönüllü öğrenciler, yolculuk öncesi duygu ve düşüncelerini AA muhabiriyle paylaştı.
Burkina Faso'ya gidecek 10 kişilik ekipten Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi İbrahim Harun Ayar, burada temelde iki proje gerçekleştireceklerini, 500 çiftçiye pulluk dağıtacaklarını ve yetimhane öğrencilerine hijyen eğitimi vereceklerini söyledi.
Farklı iş birliği faaliyetlerini de görme imkanı bulacaklarını belirten Ayar, "Toplam 10 gün sürecek olan program, farklı coğrafyada yaşayan, bambaşka kültüre sahip insanlarla tanışma fırsatı verecek." dedi.
Ayar, ilk defa yurt dışına çıkacağı için çok heyecanlı olduğunu dile getirerek programın ufkunu genişletip kendilerine vizyon katacağına inandığını ifade etti.
Bir diğer Burkina Faso yolcusu, Afyon Kocatepe Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Mücahid Akbulut da farklı yaşantıları, farklı kültürleri tanıma imkanına sahip olmayı ümit ettiğini söyleyerek "Burkina Faso'ya gitmemizin ayrıca başka bir coğrafyanın insanlarını tanıyıp kendi ülkemle kıyaslama yapabilme imkanı sağlayacağını umuyorum. Programın farklı insanların değerlerini öğrenebilmek ve bu yaşantılara dokunabilmek açısından çok güzel bir fırsat olduğunu düşüyorum." diye konuştu.
Batı Afrika ülkesi Senegal'e gidecek kafileden Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi İbrahim Eryılmaz, ülkenin güneyinde bazı köyleri ziyaret edeceklerini belirtti.
Kolda'nın Medina Şerif köyünde tek gelir kaynağı olan kümesleri tamir edeceklerini, 30 cüzzamlı kişinin evini boyayacaklarını, köydeki öğrencilere kırtasiye malzemesi dağıtacaklarını anlatan Eryılmaz, Bignona'nın Talloum köyündeki okula yaban hayvanlarının girişlerinin engellenmesi için okul çevre duvarlarının onarılmasına yardım edeceklerini söyledi.
Eryılmaz, Senegal'de geçireceği 10 günde insanlara faydalı olmak istediğini dile getirdi.
Senegal ekibinden Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi Hüseyin Arslantaş da Medina Şerif köyünde, köy camisini ve bazı evleri boyayacaklarını, revir odasına ilaç temin edeceklerini, Djibelor köyünde de su kuyusunun pompa arızasını gidereceklerini, köyün meyve bahçesinin tel örgüsünü tamir edeceklerini anlattı.
Arslantaş, "10 günlük program tüm bu yönleriyle bizlere kolektif çalışma bilinci kazandıracak. Bizden uzaktaki toplumları bizlere yakınlaştıran özelliklerini öğrenme ve kendimizi onlara anlatma şansını elde edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Tecrübe Paylaşım Programı ile Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu gerçeğini idrak etme ve yerinde şahit olma şansına sahip olacaklarını dile getiren Arslantaş, "Müslüman toplumların tüm öğeleriyle birleşmesine, dayanışmasına ve yardımlaşmasına olanak sağlayacak bu program, tüm kimlik farklılaşmalarının üzerinde insani değerler barındıran faaliyetleri gerçekleştirme fırsatı vererek bizlerin geleceğe hazırlanmasında büyük rol oynayacak." dedi.
TECRÜBE PAYLAŞIM PROGRAMI NEDİR?
Türkiye'deki farklı üniversitelerde eğitim alan öğrencilerin, Afrika, Asya, Balkanlar ve Ortadoğu gibi TİKA'nın faaliyet coğrafyasında yer alan ülkelerdeki gençlerle etkileşimini ve karşılıklı tecrübe paylaşımını kapsayan program, öğrencilerin ülkeler arasında "dostluk köprüleri" kurmasını amaçlıyor.
"2018 Tecrübe Paylaşım Programı" ile 8 Eylül'e kadar 30 ülkeye gidecek yaklaşık 500 öğrenci, bu ülkelerde Türkiye ve Türk sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını yerinde inceleyerek 100'e yakın proje ve faaliyete katılacak.
TİKA'nın programı vesilesiyle üniversite öğrencileri, Nijer, Arnavutluk, Bosna Hersek, Burkina Faso, Cezayir, Cibuti, Çad, Fas, Gana, Gürcistan, Kamerun, Karadağ, Kazakistan, Kenya, Kolombiya, Lübnan, Makedonya, Mozambik, Namibya, Özbekistan, Romanya, Senegal, Sırbistan, Somali, Sudan, Tanzanya, Tunus, Ürdün, Moldova ve Güney Afrika'yı ziyaret edecek.
TİKA organizatörlüğünde, geçen yıl ilki gerçekleştirilen programa, 45 ilden katılan 220 öğrenci 19 ülkeyi ziyaret etmiş ve gittikleri ülkelerde 28 proje gerçekleştirmişti.
