İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen Ankara Göç Değerlendirme Toplantısı'na gelişinde, Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınmalarını değerlendirdi:
Terörle demokrasi arasına bir meşru kanal açmaya çalışanlar sorumsuzluk işlemektedirler. Hukukun ve demokrasinin en temel görevi, milletin verdiği temiz oyları teröre istismar ettirmemek. Devletin temel görevi bu. Bu görevden yoksun kalındığı andan itibaren ne demokrasi ne devlet ne hukuk ne de kurallardan bahsetmek mümkün olur.
Türkiye, belediyeler üzerinden özellikle terörün merkezi haline getirilmeye çalışıldı. Buna kurallar, anayasa, belediye kanunları bir cevap verdi. "Bir daha bunu tekrarlamayın" dedi. Fakat hem demokrasiye hem hukuka halel getirmek isteyenler, kelimenin tam anlamıyla devlete kafa tutmakta. Demokrasiyi istismar etmekte, milletin helal oylarına, temiz oylarına leke sürmekte.
Bizim teröre müsamaha göstermemizi bekleyenler yanılırlar. Terörü ve terörizmi özellikle halkın helal oylarıyla belediyelerde merkez haline getirmeye çalışanlara da devletin, kuralların, hukukun ve anayasanın sessiz kalmasını beklemek son derece yanlıştır. İçişleri Bakanı Soylu dün akşam katıldığı bir televizyon programında da önemli açıklamalarda bulundu. Soylu Türkiye'nin önemli bir merkezine giden canlı bombanın Şanlıurfa'da yakalandığını açıkladı. Bakan Soylu ayrıca Türkiye'nin kırsalda çökerttiği MLKP terör örgütü ile Amerikalılar'ın 14 gün önce Suriye'de görüştüğünü kaydetti. Soylu "Ne görüştüklerini de biliyoruz" diye konuştu.
YANLIŞ YOLA TEVESSÜL ETTİLER
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise görevden allmalarla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Maalesef bu belediye başkanları hukukun içerisinde hareket etmek yerine yanlış yollara tevessül etmişlerdir. Sonuçta Anayasa'nın verdiği yetki kullanılarak, halkın verdiği yetkinin bunlar tarafından teröre hizmet yoluyla kirletilmesinin önüne geçmek için bu şekilde bir tedbir alınmıştır.
"Halkın iradesine saygısızlık" diye bir argüman öne sürülmektedir. Halkın iradesine saygısızlık, halktan demokrasi ve hukuk temelinde oy alıp daha sonra terör örgütüne bu imkanları kullandırmaktır. Asıl halkın iradesine saygısızlık burada gerçekleşmektedir.
İspanya'da terör örgütü ETA ile ilişki içinde olan Batasuna Partisi'nin kapatılması kararını AİHM, milletvekillerinin terörist cenazelerine katılmış olması, terör örgütünü övmeleri ve terör örgütünün başka siyasileri tehdit etmesi karşısında sessiz kalmaları gerekçesiyle haklı buldu.