Son dakika haberi:İstanbul Ümraniye'de 14 Nisan 2017 tarihinde meydana gelen olayda iddiaya göre, aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle eşi ile ayrı yaşayan ve boşanma aşamasında olan 2 çocuk annesi Duygu Kadakal, uyuşturucu satıcısı olduğu iddia edilen Emrah D. isimli arkadaşıyla bir otele gitti. Bu sırada eşinin otele girdiğini gören Hakan Kadakal da peşlerinden içeriye girdi. Hakan Kadakal, otelin lobisinde bir süre eşi ile tartıştı. Tartışma sırasında bir anda sinirlenen Hakan Kadakal, belinden çıkarttığı ve bir beze sarılı olan bıçak ile defalarca eşini bıçakladı. Son bir darbe ile bıçağı eşinin sırtına saplayan Kadakal, daha sonra otelden ayrıldı. Olay yerine gelen ambulans ile sırtında bıçak saplı olduğu halde hastaneye kaldırılan Duygu Kadakal, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
OLAY GÜNÜNÜ ANLATMIŞTI
Olayın ardından kaçan ve bir gün sonra yakalanan Hakan Kadakal hakkında, 'Eşini kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanık Hakan Kadakal, İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 Mart 2018 tarihinde görülen karar duruşmasında, "Kendisi bu olaydan bir süre önce evi terk etti. Ben çocuklarımla birlikte kalıyordum. Olay günü Ümraniye Çakmak Mahallesi'nde oturan ablamdan, arkadaşımın kullandığı otomobil ile Avrupa yakasına geçmek üzere yola çıktık. Bu sırada caddede Duygu'yu gördüm. Kendisi ile konuşmak için otomobilden indim.' demişti. Bu sırada, uyuşturucu madde satan Emrah D. ile Duygu kısa süre konuştu ve bir binaya girdiler. Ben de peşlerinden gittim. İçeriye girince lobiyi gördüm ve otel olduğunu anladım. Yukarıya çıkacaklarını görünce müdahale ettim ve 'ne oluyor?' deyip Emrah'a sordum. Kendisi, Duygu'ya mal vereceğini söyledi. Ben de, 'herkese sokakta satıyorsun, Duygu'ya neden odada' dedim. Bu sırada Duygu, 'sen karışamazsın' şeklinde sözler söyledi.' demişti.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET KARARI ÇIKMIŞTI
Sanık Hakan Kadakal, devamında 'Ben elimi belimdeki bıçağa attım ancak kendime telkinde bulunarak sakinleştim. Herhangi bir şey yapmayarak Duygu ile konuşmaya başladım. Kendisine, 'Buraları bırakıp gidelim, Edirne'ye yerleşelim, istersen Bingöl'e yerleşiriz' dedim. Ancak kendisi bana, 'Sen erkek misin? Ben buyum, bana karışamazsın' gibi sözler söyledi. Duygu evden ayrıldıktan sonra çocuklar benim yanımda kalıyordu ve beni, 'Adıyaman'a ikimiz gidelim' şeklinde yönlendirmesi ile çocukları yurda teslim etmemi sağlamıştı. Bunlar aklıma geldi. O an bir tuhaf oldum Nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Elim kesildiğinde kendime geldim ve Duygu'nun vücudundan bıçağı çıkarmaya çalışırken kendimi buldum.' şeklinde bir savunma yaparken mahkeme, sanığı önce, 'Haksız tahrik altında eşini kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
SONRASINDA CEZA 20 YILA DÜŞTÜ
Sanığın bu fiili, maktulün uyuşturucu satıcısı bir başka erkek ile otele girmesi ve odaya çıkması biçimindeki hakareti ile sadakat yükümlülüğüne aykırı eylemi ile haksız fiilin etkisi altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle cezayı 24 yıla indiren mahkeme, sanığın duruşmalardaki davranışları ve geçmişi nedeniyle ve oy çokluğuyla 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti.
İSTİNAF ONAYLADI AVUKAT İTİRAZ ETTİ
İstinaf Mahkemesi'nin kararı onaylaması üzerine, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, olayda tasarlama halinin bulunduğu ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğini belirterek kararı temyiz etti.
YARGITAY KARARI BOZDU
Dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın iç dünyasından kaynaklanan öldürme motivasyonunun, maktulden kaynaklı haksız bir eylem olarak maktule yüklenemeyeceği, sanığın bu yöndeki beyanlarının haksız tahrik hükümlerinden faydalanarak daha az ceza almaya yönelik olduğu ve olay günü maktulden sanığa yönelen haksız bir eylemin bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozdu.
SON SÖZÜNDE TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Yargıtay kararından sonra sanık Hakan Kadakal tekrar hakim karşısına çıktı. İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hakan Kadakal, müşteki Gizem Topçu ve avukatı Abdullah Onur Eyüboğlu ile sanık avukatı katıldı.
Duruşmada son sözü sorulan sanık Hakan Kadakal, 'Ben, ağır tahrik altında duyduğum hiddetle maktuleye yönelik eylemimi gerçekleştirdim. Bu nedenle tahrik hükümlerinin uygulanmasını ve tahliyemi talep ederim.' dedi.
MAHKEMEDEN MÜEBBET HAPİS KARARI
Duruşma sonunda mahkeme, sanık Hakan Kadakal'ın eşine karşı işlediği suçun işleniş biçimi, suçta kullanılan araçlar, işlendiği yer ve zaman ile meydana gelen zarar ve sanığın güttüğü amaç ile kastı göz önünde bulundurarak, 'Eşi kasten öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmadaki iyi halini takdiri indirim nedeni olarak kabul eden mahkeme, müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Ayrıca mahkeme, şartları oluşmadığından dolayı sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulamadı.
YENİ KARARA YENİ İTİRAZ
Müşteki avukatı Abdullah Onur Eyüboğlu, 'Hakan Kadakal, müvekkilimin ablası Duygu Kadakal'ı defalarca bıçaklayarak öldürmüş ancak bir önceki yargılamada tahrik indiriminden faydalanarak 20 yıl ceza almıştı. Yargıtay'ın bozma ilamından sonra bugün sona eren yargılamada, 'canavara hisle ve acı çektirerek eşini öldürmek' suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Ancak bu sefer de cezası, iyi hal indiriminden faydalanarak müebbet hapis cezasına çevrildi. Bu sonuç bizi bir nebze rahatlattı ancak iyi hal indirimi uygulanması noktasında karara itiraz edeceğiz.' dedi.