Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te toplam yatırım bedeli 2.5 milyar lirayı geçen 75 eser ve hizmetin toplu açılış töreninde konuştu:
Yaklaşık 33 aylık bir aranın ardından tekrar Siirt'te olmaktan, sizlerle kucaklaşmaktan memnuniyet duyuyorum. Rabbim, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin.
İNSAN BU GÖSTERİDEN UTANIR: Ana muhalefetin başında zat, Merkez Bankası'ndan randevu istiyor. Merkez Bankası ona göre bağımsız değil ya. Merkez Bankası bu beyefendiye randevu veriyor. Gidiyorlar, Merkez Bankası'ndan brifing aldıktan sonra dışarı çıkıp bankanın aleyhinde konuşuyor. Şimdi dün (evvelsi gün) de TÜİK'e randevu falan almadan gitmek istedi. Bir genel başkan, Türkiye İstatistik Kurumu'nun önünde gösteri yapıyor. İnsan utanır. Bunlarda edepadap yok. Bir insan davet edilmediği yere gidemez. Devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil. Bay Kemal bundan sonra da devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren. Bunları bileceksin. Terör örgütlerine randevusuz da gidebilirsin fakat devletin kurumları ciddidir, öyle rastgele gidemezsin ve gidemeyeceksin de. Devletin kurumları zaten yapmaları gereken açıklamaları yapıyor.
GÜNDEMİMİZ ÜLKEMİZE DAHA ÇOK ESER KAZANDIRMAK: Bizim gündemimizde ülkemize daha fazla eser kazandırmak, milletimize daha çok hizmet etmek için yaptıklarımız ve yapacaklarımız var. Geçtiğimiz 19 yılda Türkiye'de demokrasiyi geliştirmek, hak ve özgürlükleri genişletmek için verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz. Türkiye'nin makûs talihini yenmek için harekete geçen herkesin önü ya idam sehpaları ya da türlü tuzaklarla kesildi. Adım adım bu engellerin üstesinden geldik.
YÜKSEK FAİZE KARŞI DESTEK PAKETLERİNİ BİRER BİRER DEVREYE ALIYORUZ: Son 3 yıldır bize, ekonomimize saldırıyorlar. Salgının küresel ekonomilerde yol açtığı krizler ile ülkemizin yaşadığı bu süreç birleşince bir süredir yaşanan kur ve fiyat artışlarıyla karşılaştık. Milletimizin yaşadığı sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Sanayicilerimizi, işletmelerimizi, esnafımızı yüksek faize karşı destekleyecek paketleri birer birer devreye alıyoruz. Tayyip Erdoğan dün de düşük faiz diyordu, bugün de düşük faiz diyorum, yarın da düşük faiz diyeceğim. Asla buradan taviz yok. Çünkü faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir illettir.
KURU, İSTİKRARLI BİR ÇİZGİYE OTURTACAĞIZ
ŞU anda bu yüksek fiyatların yeniden dengeye oturması bekleniyor. Buradan ülkeme sesleniyorum, stokçulara sesleniyorum: Hangi üründe olursa olsun depolarda bütün bu malları stoklayanları yakaladığımızda gereken bedeli ödeyeceklerdir. Döviz kurlarındaki artışta da yabancıların eli yanında zaman zaman bu açgözlülüğün izlerini görüyoruz. İnşallah tüm bu fiyat hareketlerini, kur dalgalanmalarını makul ve istikrarlı bir çizgiye oturtacağız. Önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren ekonomide gerçekten gelişmiş ülkeler standardını yakaladığımız bir seviyeye ulaştığımızı göreceğiz. 2023'te sizlerin huzuruna, milletimize verdiğimiz sözü yerine getirmiş olmanın huzuru ile çıkacağız. Bu tabloyu kendi ülkesine inanmayanlara anlatamazsınız. Milletimiz bizi anlıyor, bizi destekliyor o bize yeter.
BİZE GÜCÜ YETMEDİ MEMURA SALDIRIYOR
CHP'nin başındaki zat siyasette bize gücü yetmeyince Anayasa ve yasalar dışında hareket etmeye, dolayısıyla kendisine mukabele imkânı olmayan devlet memurlarına saldırmaya başladı. Memurlara çemkirmeyi iyi biliyor. Bunun adı siyaset değildir. Siyaset er meydanında kendi mecrasında yürütülür. Bırak kamu kurumlarını basıp memurları tehdit etmeyi de siyaset meydanında çık karşımıza.
SEN ÖNCE SEÇİM KAZANMAYI ÖĞREN
ERDOĞAN'A bu milletin yüzde 52'si oy verdi. Sen kimsin de Erdoğan'a oy verenlere gayri milli diyorsun. Adama ne derler, hadi oradan. Sen önce seçim kazanma nedir bunu öğren. Bırakın yeminli Türkiye düşmanlarına göz kırpmayı, bırak yalan yanlış bilgilerle insanları töhmet altına sokmayı. Terör örgütünün beslemeleriyle beraber yürümüyorlar mı? Siirt 2023'te bunların topuna birden gereken dersi verecek.
EN BÜYÜK SORUN ÇAPSIZ MUHALEFET
BİR
yanlarına terör örgütü güdümündeki partiyi almışlar. Bir tarafta kendini tanımlamakta zorlanan partiyi almışlar. Arkalarına da kırık dökük ne varsa takmışlar. Ortada ne demokrasi, ne ekonomi, ne dış politika konusunda herhangi bir program yok. Sadece laklak var. Sadece ucuz kabadayılık var. Bunlar ülkenin küresel ve bölgesel çıkarlarını nasıl savunacak. Türkiye'nin en büyük sorunu işte bu çapsız muhalefet.
IMF'Cİ CHP'Yİ RAHATSIZ ETTİK
AVRUPA'YA en yakın ve alt yapıya sahip üretim merkeziyiz. Üretim ve istihdam merkezli büyüme stratejimizin meyvelerini hızla topluyoruz. TÜİK'e karşı çıkıyorsun, diğer taraftan OECD'ye de mi karşı çıkıyorsun. Türkiye'yi 10. gösteriyorlar. Yıllarca ekonomide iliğimizi sömüren yüksek faiz ve yüksek enflasyonun sembolü olduğu IMF'yi bize dayatanlar elbette rahatsız oldu. CHP, IMF'cidir.
