Fikret kıymetlimdir

Türkiye'nin önde gelen markalarından Derimod'un yönetim kurulu başkan yardımcısı Sedef Orman; başarılı bir iş kadını.
Derimod'daki üretimin tüm aşamasıyla birebir ilgilenen Orman, işi gereği İstanbul, Şangay, Floransa ve Düseldorf arasında mekik dokuyor.
Derimod'un yeni sezonunu konuşmak için bir araya geldiğimiz başarılı iş kadını; geçtiğimiz yıl ayrıldığı, iki kızının babası Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman'la bitmeyen aşklarını da anlattı...
Derimod ilkbahar-yaz sezonunda bize neler sunuyor?
Aslında herkes Derimod'u, deri ceket markası olarak algılıyor.
Evet, 10 yıl öncesine kadar büyük bir deri ceket firmasıydık fakat son yıllarda ciddi bir atakla ayakkabı sektöründe önemli markalardan biri olduk. Şu anda ciromuzun yüzde 60'ını ayakkabı oluşturuyor. Sorunuza gelince...
Derimod, bu ilkbahar/yaz sezonunda tüketiciye; ayakkabıda 1000 değişik model ve 50 farklı renk sunuyor.

HER HAFTA YENİ BİR KOLEKSİYON...
Oldukça iddialı bir rakam...
Evet çünkü artık sezonlar çok renklendi.
Eskiden bej, kahve, siyah, en fazla kırmızıyla bir sezon geçerdi ama artık deri her renk yapılabiliyor. Son birkaç senedir her zevke hitap eden modeller yapılıyor.
Çünkü artık ayakkabı modası insanlara; 'Şunu giyeceksin, bunu giyeceksin' diye dikte etmiyor, her zevke uygun bir model sunuyor. Biz de Derimod olarak birçok renkte ve modelde koleksiyonlar hazırlıyoruz.
Seçeneklerin bu kadar artması, işinizi zorlaştırdı mı?
Zorlaştırdı ama artık 'fast fashion', dünyanın gerçeği. Eskiden bir yaz, bir kış, belki arada bir de bahar sezonu vardı; şimdi bir sezonda en az 10-12 tane koleksiyon çıkartıyoruz.
Mesela Derimod'da her hafta yeni bir ayakkabı koleksiyonu geliyor mağazalara.

ERKEKLER DE RENKLENDİ
Bu yıl ayakkabı modasında her renk var ama öne çıkan bir renkten bahsetmek mümkün mü?
Neon renkler, saks mavi, sarı, fıstık yeşili, turuncu, mercan gibi parlak tonların yanı sıra her türlü metalik renkler ve hayvan baskıları bu sezon çok moda.
Bu renkliliği erkek koleksiyonlarına da yansıttınız mı?
Evet çünkü artık Türk erkekleri de renkli giyinmeye başladı. Bence son biriki senenin en büyük gelişmesi; erkeklerin renklenmesi, kırmızı pantolon, yeşil ayakkabı, pembe tişörtler giymeye başlamasıdır.
Mesela bu sene erkekler için hazırladığımız koleksiyonda yer alan kırmızı, fıstık yeşili gibi renklerdeki süet ayakkabıları çok satıyoruz.
Bu sezonda öne çıkan ayakkabı modelleri neler?
Babet birkaç senedir var ama bu sene renk renk babetler var; mutlaka babet alınmalı. Ayrıca metalik bir ayakkabınız da olmalı; tercihen de bir gece ayakkabısı...
Dolgu topuk rahat bir ayakkabı, yüksek topuklu bir ayakkabı, renk renk sandaletler de olmazsa olmaz.
Peki ayakkabı gibi deri ceket modası da değişiyor mu?
Çok değişiyor; ceketler de çok renklendi. Eskiden sadece siyah, kahve, konyak renginde deri ceketler vardı; şu anda lacivert, bordo, fuşya, saks mavi, sarı, nil yeşili gibi çeşitli renklerde ceketlerimiz var. Bir de çok inceldi ceketler; eskiden sırf kışın giyilirdi, artık baharda da çok rahat giyilebiliyor.
Deri ceket hem soğuk hava şartlarından korunmak için bir ihtiyaç, hem de çok şık olmak için artı bir değer. Kaliteli bir deri ceket, insana artı statü de katar.

AYAKKABIYA GÖRE GİYİNİYORUM
Derimod olarak diğer rakiplerinizden nasıl ayrıştığınızı düşünüyorsunuz?
Herhalde şu anda AB segmentinde biriki ayakkabıcıdan biriyiz. Bu sene özellikle Comfort serimizle çok farklılaştık rakiplerimizden. Comfort ayakkabı; lastik ayakkabı rahatlığında ama aynı zamanda çok şık. Topuklu ayakkabı giyip rahatsız olmak istemiyorsun, lastik ayakkabıyı da işe giyemiyorsun; işte burada Comfort serisindeki ayakkabılarımız yetişiyor imdadınıza!
Sizin de, her kadın gibi ayakkabıya ayrı bir düşkünlüğünüz var mı?
Var. Modayı iyi bilenler buna kızıyor ama ben de kıyafete ayakkabıdan başlayanlardanım.
Bir ayakkabı görüp ona tersten kıyafet yapabilirim. Yani ayakkabı benim için tamamlayıcı bir şey değil, ana unsurdur.
Sokakta yürürken kadınların ayakkabılarına bakıyor musunuz, Derimod'dan mı diye?
Devamlı! (Gülüyor) Son birkaç sezondur bizim ayakkabıları çok görüyorum, özellikle iş ortamlarında, bankalarda, reklam ajanslarında...Çok hoşuma gidiyor bu.

BEŞİKTAŞ'A KUMA GELDİM!
Beşiktaş'la aranız nasıl?
Çok iyi Beşiktaşlıyım. Fikret'in yaptıklarını çok takdir ediyorum. Gerçekten çok zor bir dönemde, çok az bir bütçeyle, ligi bu kadar iyi bir yerde bitirmek, borçları bu kadar toparlamak; çok büyük başarı. Ama Fikret, eline aldığı her işin üstesinden gelir.
Fikret Bey'in işinin stresi yansıyor mu aileye?
Stres olarak yansımıyor ama hiç zamanının olmaması yansıyor tabii. Çünkü Fikret'in önceliği; Beşiktaş. Aile olarak beraber geçirdiğimiz vakitler çok azaldı, ki biz birbirine çok yapışık, her şeyi beraber yapan bir aileyiz...
Politikacıların, sporcuların eşleri hep yakınır, kendilerini kuma almış gibi gisseder; siz de öyle diyor musunuz?
Ben hiç kuma diyemeyeceğim çünkü ben Beşiktaş'a kuma geldim! Tanıştığımız ilk günden beri Beşiktaş ön planda. Hatta ben bazen bir şeye söylenirim, annem bile bana "Çocuk seni kandırmadı ki, ilk günden beri böyle bu" der.

FLÖRT EDİYORUZ FENA GİTMİYOR!
Boşandınız ama herkes sizi hâlâ Fikret Orman'ın eşi olarak görüyor; boşanmış olmanız çok fazla bir şey değiştirmedi gibi...
Beraber büyüyünce ve çok uzun yıllar beraber olunca; o artık kocan gibi değil de kolun, bacağın, canın ciğerin gibi oluyor. Bizim Fikret'le aramızda çok farklı bir hukuk var.

KOPMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL!
Gözlemlediğim kadarıyla sizin aşkınızın da bitmediğini düşünüyorum ben...
Aşk meşk bilmiyorum ama ömrümün sonuna kadar benim hayatımın baş köşesinde olacak Fikret. O benim hayatımın en kıymetlisi; hiçbir zaman kopmam mümkün değil ondan.
Herkes yeniden evlenmenizi bekliyor.
Bakalım, hayırlısı. Açıkçası başkanlıkla beraber evliliği yürütmek çok zor, vakit olarak da çok zor. Şimdilik böyle flört gibi fena gitmiyor; bakalım.