Fransa'da Moliere'den sonra oyunları en çok sahneye aktarılan yazar Edward Mond'un 'Savaş Oyunları' adlı üçlemesinin ilk oyunu olan 'Kırmızı Siyah ve Cahil', BiTiyatro tarafından 19. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında seyirciyle buluştu. Parisli tiyatro topluluğu L'alarme-a-loeil ile ortaklaşa gerçekleştirilen oyunun gösterimi; geçtiğimiz hafta sonu yapıldı.
İLGİ BÜYÜKTÜ
Festivalde oyunu kaçıran izleyiciler için başka temsiller de kondu. Ben de oyunu, o temsillerden birinde izledim. BiTiyatro'nun kendi mekanı olan BiSahne'de sahnelenen oyuna seyircinin ilgisi büyüktü. Gülçin Kaya'nın Türkçe'ye çevirdiği, Fabien-Aissa Busetta'nın yönettiği oyunda; Laçin Ceylan, Fehmi Karaarslan ve Fatih Dokgöz rol alıyor. Oyunda, "Nükleer bir patlamada daha doğmadan annesinin karnında ölmüş bir insan eğer yaşasaydı, nasıl bir hayatı olurdu?" sorusuna yanıt aranıyor. Eğer adam ölmeseydi, yaşayabileceği hayatı anlatan oyunda; başı ve kolları sargılı, kan revan içinde bir adam tahtaya tebeşirle konu başlıklarını yazıyor.
CEYLAN DÖKTÜRÜYOR
Laçin Ceylan ve Fatih Dokgöz'ün de farklı karakterlere büründüğü oyunda oyuncular; öğrenme, aşk, yemek, satış, iş ve ordu başlıkları altında adalet, ahlak, kapitalizm ve savaş gibi konuları sorguluyor. İnsanlığı eleştiren oyun; skeç gibi ilerlerken kıssadan hisse algısı yaratıyor. Konu zinciri son bölümdeki 'Demokrasi nedir?' sorusuna verilen cevaplarla birbirine bağlanıyor. Oyun, insanların giderek yaşayan ölülere döndüğünü dolaylı yoldan aktarıyor. 'Kırmızı Siyah ve Cahil'de yapılan göndermeler seyirciyi insanlık dışı durumlarda insan olarak kalabilmenin zorluğunu anlatıyor. Bu arada oyuncu Laçin Ceylan'ın performansı öne çıkıyor.