17 yıldır sayısız firmaya reklam müziği yapan, 'İnşaat', 'Usta', 'Komser Şekspir', 'Recep İvedik 4' gibi filmlerin de müziğine imza atan Jingle Jungle adlı müzik yapım şirketinin kurucusu Ömer Özgür, reklam müziği denince akla gelen ilk isimlerden biri... En son Iğdır'daki dört çocuğun uçak beklediği Türk Hava Yolları reklamının müziğini yapan Özgür; bu işin püf noktalarını anlattı...
Önce THY reklamıyla başlayalım... Bu reklamın bu kadar ilgi göreceğini öngördünüz mü?
Evet, iş kendini en başından belli ediyordu zaten. İyi bir reklam filminin oluşması için ilk önce iyi bir fikrin olması lazım; fikir çok güzeldi. Yıllardır birlikte çalıştığım Bahadır Karataş, süper bir yönetmen. Onunla 100'den fazla reklam filminde çalıştık. O yüzden birbirimizi çok iyi tanırız. İyi bir iş çıkaracağımız en başından belliydi.
IĞDIR BELGESELi ÇEKMEDİK
Mesaj yerine ulaşır mı diye hiç kaygılanmadınız mı?
O bizim kaygılanmamızı gerektiren bir şey değil
. Bu film; 'Bugüne kadar Messiler, Kobe Bryantlar, Manchester United'lı futbolcular çıkıyordu reklama. Global bir marka olduk ama kendi iç hatlarımızdan uzaklaştık'ı anlatma maksadıyla çekildi. Reklam Iğdır'ı anlatıyor ama Iğdır'da çekilmedi. Çocuklar da Iğdırlı değil, Antalyalı. Sonuçta bu bir reklam filmi; Iğdır'ı anlatan bir belgesel çekmedik.
Müzikleri yaparken neye dikkat ettiniz?
Önce Iğdır tarafındaki müzikleri mi kullansak diye düşündük ama Iğdır; Azeriler ve Kürtler olmak üzere ikiye ayrılmış durumda. Müzikleri de aynı şekilde... İçinden çıkamayacağımızı anlayınca farklı alternatifler üretmeye başladık. Gustavo Santaolalla'nın bir filmde kullandığı müziği kesip biçtik. Bir ayda 14 farklı müzik yaptık. Bu müziklerde ağırlıklı olarak tar ve gitar kullandık. Sonucunda yerellikten farklı bir durum çıktı ortaya ama hem firma, hem reklam ajansı çok beğendi.
MAHSUNLAŞTIĞIMIZ OLUYOR
Müziği hazırlarken yeterince özgür bırakıldınız mı?
Evet çünkü genelde öyle olmuyor. Çok hızlı bir tüketim olduğu için her şey anında olsun; bir hafta içinde müziği, çekimi, kurgusu hepsi bir anda bitsin isteniyor. Bir de mesela 'Beko'nun müziği gibi müzik yap' gibi talepler geliyor. Müşterinin kaygısını ve ne amaçla bize geldiğini anladığımız zaman çok daha istikrarlı ilerliyoruz.
Reklam müziğinin sektördeki yeri ve önemi nedir?
Türkiye'de reklam müziği yapanlar, bir elin beş parmağını geçmez. Reklam müziğinin yargılaması farklı kriterlere göre yapılıyor maalesef. 100 milyon dolarlık kampanyanın içinde, 10 bin dolarlık reklam filminin parasal değeri yok gibi. 'Sen 5 bin lira al ama öyle bir iş yap ki, 300 milyon dolar kazanmama yardımcı ol' deniyor. Dünyanın her yerinde bu böyle... Reklam müziğinin, 3.5 milyar dolarlık piyasa içinde aldığı maksimum pay 5 milyon dolar.
Yeteri kadar değer görememekten rahatsız mısınız peki?
Zaman zaman mahsunlaştığımız oluyor. Prodüksiyonun önemli bir ayağıyız aslında ama hiçbir reklamın altında 'Şu yönetti', 'Bu müziğini yaptı' diye yazmaz. Böyle bir egom yok ama sanatçı yerine konulmadığımız için 'Bunun burası olmamış, şurada şöyle bir şey mi çalsak' gibi olur olmadık yorumlar alabiliyoruz. Ama aynı cıngılı Mazhar Alanson yapsa, kimse ona itiraz etmez. Bu sektörde herkes birbirinin işini küçümsüyor. Herkes kendisini parlatmaya çalışıyor.
ÇOK CESUR BİR PROJEYDİ
THY'nin reklam filmi neden bu kadar beğenildi sizce?
Çok cesur bir işti çünkü üç dakikalık reklam filminin, 2 dakika 45 saniyesinde ürünü kesinlikle hiç göstermemek, her müşterinin kabul edeceği bir şey değil. Bunu yapabilecek bir vizyon lazım. THY'nin reklam departmanındaki kişilerin açık fikirliliği ortaya böyle bir sonuç çıkardı. Bu sadece müziğin değil; görüntünün, ışığın, kostümün de başarlı olduğunu gösterir. Sonuçta kollektif bir iş yaptık. Müzik olarak da 'Mutlaka kulağımızda bir melodi kalsın' kaygısıyla yola çıkılmadı.
ŞAHAN' LA ÇALIŞIRKEN BAŞTA KORKUYORDUM
'Recep İvedik 4'ün de müziklerini yaptınız. Şahan Gökbakar'la iletişiminiz nasıldı?
Süper çalıştık. Şahan çalışması çok uyumlu, çok keyifli biri. Korkuyordum başta ama şimdi bir daha çalışsam diye zemin yokluyorum.
Neden korkuyordunuz?
Şahan filmin hem başrolünde oynuyor, hem yapımcısı, hem senaristi. Daha önce bu şekilde yaptığım işlerde sıkıntı yaşamıştım; hangi kimliğiyle konuşacağımız konusunda kaygılıydım ama yersiz bir kaygıymış. Çok rahat çalıştık.
TARKAN 'IN BORCU YOK
Siz Musiki Eseri Sahipleri Grubu'nun (MSG) yönetim kurulu başkan yardımcısısınız. Tarkan'ın MSG'ye 400 bin lira telif borcunun olduğu doğru mu?
Hayır, yalan. O konunun çıktığı gün bütün hesaplara bakıldı. HİTT Prodüksiyon çağrıldı, böyle bir durumun olmadığını MSG deklare etti. Bazıları halkın gözünde müthiş paralar kazanıyor gibi duruyorlar ama öyle de durmak zorundalar.