Geçtiğimiz günlerde ülkemizin jönlerinden biri ile yemek yiyoruz... İsmini deşifre etmiyorum ki aramızdaki güven meselesini bozmayalım, aklını karıştırmayalım... İç huzurunu bozmayalım, magazinci korkusunu üstüne salmayalım... Sohbetimin konu başlığı 'insanlar' ve sürekli olarak arkamızdan, sağımızdan solumuzdan konuşmaları, olur olmaz yalan dolan sözlerle hakkımızda dedikodu yapmaları... Bugün birçoğumuzun iş hayatında başına gelen veya arkadaşlık ilişkilerinde bol bol tecrübe ettiği bir durum... Jönümüz de kendi açısından değerlendiriyor: "Magazin manşetlerinde hakkımda çıkan haberlerin yüzde 90'ı yalan ama hiç sinirlenmiyorum, üzülmüyorum. Sen de kim ne demiş, neden demiş sorgulama. Bir gün o gazeteyi eline aldığında seninle ilgili iyi veya kötü, yalan veya doğru tek bir satır bir şey yazmazsa ne yapardın? İşte o zaman bittiğin an! 'Neden kimse beni konuşmuyor?' der, gündemden düştüğünü, unutulduğunu düşünmeye başlardın. O yüzden boşver, insanlar arkandan konuşsun." Yani neymiş; hiç konuşulmamaktansa kötü de olsa konuşulmak iyidir!