Bu ara herkesin dilinde yine 'Kasımda aşk başkadır' geyiği dolaşıyor.
Sonbaharın insan üzerinde melankolik bir hava yarattığı inkar edilemez. Mevsimsel mi bilinmez, son günlerde herkesin yolu aşktan geçiyor.
Biz de çevremizde yaşanan ilişkileri gözden geçirdik; muhabbet ağımıza ilk takılan da 'uykusu gelen ilişkiler' oldu. Tam bir salgın, tedavisi zor bir hal... Temposu yüksek ilişkilerde aniden yaşanan bir durum bu. Bir günde her şey değişiyor, o senkronize yaşanan ilişki hali uyandırılması mümkün olmayan bir uykuya dalıyor; Sertab Erener-Demir Demirkan ilişkisi gibi.
Çok değil daha birkaç yıl önce aynı spor salonunda denk gelirdik, beraber spor yaparlardı. Demir'in spora olan tutkusu, Sertab'ı da etkisi altına almıştı; tıpkı müzik tutkularının bir olması gibi eş zamanlı hareket ediyorlardı. Parmakla gösterdiğimiz o anların üzerinden çok geçmedi, bugün haklarından birçok iddia ve açıklama okuyoruz.
KADINLAR SUSARAK GİDER
Bu 'uykusu gelen ilişkide' erkek dağıtmaya, kadın da dağılmaya mahkummuş sanılır. Kadın kaybeden gibi görünse de, başının çaresine bakan ve hayatına yeniden başlayan taraf olur.
Neden mi? Bu konuda en doğru tespiti büyük üstat Cemal Süreya yapmış: 'Kadınlar susarak gider.' Hiç dikkat ettiniz mi? Gündemde daha çok Demir Demirkan var. Yeni sevgilisi, açıklamaları vs. derken Sertab'dan ses çıkmıyor. Neden? Çünkü Sertab zaten çoktan gitmiş. 'Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir' der ünlü şiirinde Cemal Süreya, ve ekler: 'Çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.' Sertab'ın ki gibi yani. Kadınlar; kendini baştan yaratma yetisine erkekten çok daha fazla sahiptir; acıya çok daha dayanıklı, çok daha yaratıcılardır.
Bu süreçten sonra Sertab'dan gelecek albümü çok merak ediyorum.
Çalışmalara başlamış bile. Bir Sezen bestesi ile ortalığı toza dumana katar...
Neyse gelelim erkeğe... Erkek de o bedbahtlığında, o dağıttığı halinde kaybolup gider. Ben bu uyku halindeki erkeklerin derin kayıplarda olma durumunu tabii ki tasvip etmiyorum.
Ama unutmayın ki, uykusu gelen ilişkide kadın her zaman daha çabuk uyanır ve daha zinde hayatına devam eder. Erkek mi? Dediğim gibi uyandırılması zordur. Erken uyanman dileği ile Demir...
Seçim haklarımız!
Hande Ataizi'nin 'Ben Müslüman'ım, babası değil; o yüzden oğlumuz istediği dini seçme hakkına sahip' sözü beni geçmişe götürdü. Babamın, 18'inci yaşımı doldurmadan bana verdiği seçme özgürlüğünü hatırladım. Olaya farklı bir bakış açısı getirmek için anlatacağım. Göbek adım Turgut'tu, yani Turgut Mert Vidinli. Babam, "Dilersen ismini değiştirebilirsin. Bu senin en doğal hakkın" deyince soluğu avukatta almıştık. Adli bir sürecin ardından nüfus kağıdımdaki göbek adım olan Turgut'u kaldırtmıştık. Tabii ki 'Mert dışında başka isim bana yakışır mı?' diye de düşünmüştüm. Ne olabilirdi? O zamanlar bilemedim. Ama bugün biliyorum ki; babam daha 18 olmadan bana hayatımın en büyük özgürlüğünü vermişti. O döneme göre çok radikal bir karardı. Leon yarın "Anneciğim madem dini kararı bana bıraktınız, ismimi de değiştireceğim" diyecek mi? Ah be babacım, verdiğin özgürlük için teşekkürler.
Leyla Alaton ile sanat turu
İstanbul'da sanat dolu bir gün geçirmek ister misiniz? Leyla Alaton tarafından planlanan Emirgan'dan Fındıklı'ya, Borusan Çağdaş Sanat Galerisi'nden İstiklal Caddesi galerilerine müthiş bir sanat turu bu... Boğaz'ın huzur veren cezbedici sularında size özel ayarlanan yatla gezerken vaktin nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız. Tabii siz bu kadar ballandırarak anlattığıma bakmayın; bu keyifli tur biraz tuzlu, kişi başı 500 Euro'dan (tabii ki ekstra ücretler dahil değil) başlıyor. Detaylı bilgi için www.istanbulite.com adresine göz gezdirebilirsiniz... Yok ben bu paraları vermem diyorsanız rotayı size çizeyim... Galeri Mana&Art Sümer, Galeri Nev, Arter ve SALT Beyoğlu bu sanat galerilerinden birkaçı. Sanırım bu saydıklarım size sanat dolu bir gün için yeterli olacaktır.
İçinden orkestra geçen kuaför!
Evde, otelde, teknede ya da fabrikada düzenlenen birçok partiye katıldım. Geçtiğimiz gün Gonca Vuslateri, Etiler Ertan Altun Kuaför Salonu'ndaki partiye davet etti. 'Kuaförde parti mi olur yahu?' dememe fırsat kalmadan kendimi içinden orkestra geçen bir kuaförün içinde buldum. Efendim, Ertan'ın doğum günü şerefine parti düzenlenmiş. İçeride kimi ararsan var! Seda Bakan, Derya Şensoy, Seçkin Özdemir, Hatice Aslan ve Mete Horozoğlu partiye katılan ünlü isimlerden bazıları. Evet bu haftanın en iyi konsept partisiydi. Makyaj masasının üzerinde dans eden alımlı kadınlar görülmeye değerdi.