Ömür Varol, uzun bir aradan sonra atv'de yayınlanan 'Elin Oğlu' isimli programla ekranlara döndü. Varol, hakkında merak edilerleri Esquire dergisine anlattı...
Birçok meslek var cebinizde; gazetecilik, sunuculuk, yapımcılık... Size 'Ne iş yapıyorsun?' dediklerinde ne cevap veriyorsunuz?
Yayıncıyım aslında. Kameramanlık da yaptım, muhabirlik de... Haber müdürlüğü, koordinatörlük, yapımcılık ve daha birçok işe el attım. O yüzden genellersek 'Yayıncıyım' diyebilirim. Şimdi, atv'de 'Elin Oğlu' programında hem genel yönetmenlik yapıyorum, hem de sunuculuk. 'Elin Oğlu', cumartesi geceleri, karşısında güçlü rakipler olmasına rağmen ciddi bir başarı yakaladı.
TÜRKLER ÇOK KASIYOR
Program aslında bir Güney Kore formatı. Bu formatla siz mi atv'nin kapısını çaldınız?
Ben normalde programın editörlüğü için davet edildim. Program, atv İç Yapımlar'ın projesi. İç Yapımlar Müdürü Bekir Hazar, yapımcı Furkan Yeşilnur ve Mehmet Tuncer Ekicioğlu, orijinal format 'Abnormal Summit'i görüp atv yönetimine sunmuş. Sonraki aşamada da Bekir Hazar beni çağırdı ve "Ömür, böyle bir iş var" dedi. Bizim daha önceki işlerimizde montaj çok ön plandaydı. Demo çekiminde Bekir Abi, "Sen sunar mısın?" dedi. Metin yazarımız Volkan Kantoğlu'yla beraber demoyu sunduk. Sonra devam etmem için de teklifte bulunuldu. Ben de farklı bir proje olduğunu düşündüğüm için "Evet" dedim.
Programda, ülkemizde yaşayan ve Türkçe konuşabilen yabancıları görüyoruz. Onlarla aramızdaki en büyük fark nedir? Mesela biz çok mu kasıyoruz?
Biz çok kasıyoruz. Bizde kompleks ve ego var. Yurt dışındaki talk-show'lara baktığımızda, dünyanın en ünlü konuklarının, kafalarında yumurta kırabilecek kadar rahat olduklarını görüyoruz. David Beckham'lar, Justin Bieber'lar, en kafa isimler her şeyi yapıyor. Onların ünlüsü de öyle, ünsüzü de...
Yabancıların bize benzemeye başladıkları noktalar yok mu?
İlla ki oluyor. Çünkü buraya yerleşmişler ve ciddi kültür şokları yaşamalarına karşın adapte olmak zorundalar. Burada var olabilmek için her şeyi öğreniyorlar. Bir Amerikalı buraya gelip sokağa tükürebiliyor, emin ol. Bizim Koreli Chaby, ilk kez dolmuşa bindiğinde, arkadan birisi para uzatmış. Bozuk paralar gelince, 'Ben çok mu kötü görünüyorum da, bana para veriyorlar?' demiş.